Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: 2025 yılında 1000 yeni aile sağlığı merkezi açacağız

Bakan Memişoğlu, TBMM Genel Kurulunda Sağlık Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.

Vatandaşların sağlığa eriştiği ilk kapının, aile hekimliği olmasını istediklerini bu nedenle sağlık sistemi içinde aile hekimliğinin daha işlevsel hale getirilmesi için çalıştıklarını belirten Memişoğlu, yeni yönetmelikle bunu hedeflediklerini ifade etti.

Memişoğlu, şöyle konuştu:

“Bakmayın siz birilerinin, ‘aile hekimi bundan sonra ilaç yazamayacak, vatandaş hastaneye giderse aile hekiminin maaşı kesilecek’ gibi yalan yanlış iddialarına. Bir kere şunu açıkça ifade edeyim. Biz, görevinin sorumluluklarını yerine getiren aile hekimlerinin mevcutta sahip olduğu maaş ve teşvik ödemelerinde hiçbir surette kesintiye gitmedik ve de gitmeyeceğiz. Tam aksine yeni ilave teşvik mekanizmaları getirdik. Aile hekimlerimize verdiğimiz teşvik ödemelerini 3 kat artırdık. 14 bin 800 liradan 44 bin 600 liraya çıkarttık.”

Birinci Basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmeye devam edeceklerini bildiren Memişoğlu, “2025 yılında 1000 yeni aile sağlığı merkezi açacağız. Mahalle kültürünü yaşatacak ve kurumsal kimliği yansıtacak çok güzel aile sağlığı merkezi projeleri hazırladık. Yeni yılla birlikte bunları hızla inşa edeceğiz.” bilgisini verdi.

Yenidoğan Çetesi

Yenidoğan Çetesi soruşturmasına da değinen Memişoğlu, “bu insanlıktan nasibini almamışlar çetesi”nin, sağlık müdürlüğü, emniyet teşkilatı ve yargı mercileri arasında koordineli ve özenli çalışmayla çökertildiğini söyledi.

Denetimlerde sıra dışılığı fark eden ve CİMER ihbarıyla daha somut bir hal alınca konuyu adli bir operasyona dönüştürenin kendileri olduğunu aktaran Memişoğlu, şunları kaydetti:

“Bakın, bu kadar teknik takibi yapan bu devletin savcıları, bu devletin emniyet mensupları. Bu kadar denetimi gerçekleştiren bu devletin sağlık personelleri. Bakmayın siz, bugün birilerinin operasyon yapıldıktan 6 ay sonra ortaya çıkıp, iddianamenin aleniyet kazanmasının üzerinden 2 ay geçtikten sonra tüm tape kayıtları ve dijital materyallerden elde edilen bulgular kamuoyuna yansıdıktan sonra, sanki konuyu kendileri ortaya çıkarmışlar gibi sözde kahramanlık yapanlara. Madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden kendilerine sakladılar? Neden savcılarla, yetkili makamlarla paylaşmadılar?

Bir kere daha altını çizerek ifade etmek istiyorum; hekimliğin, temel misyonu hayatı korumaktır. Meslek ahlakı ve vicdanından zerre taviz vermeyen bir hekimin, ölümlere seyirci kalması mümkün değildir. Bu insanlıktan nasibini almamışlar çetesine bakarak tüm sağlık sistemini ve çalışanlarını töhmet altında bırakmak vicdansızlık değil midir?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir