“HAYAT GÜZEL, ALDIĞIMIZ HER NEFES ÇOK DEĞERLİDİR”

“HAYAT GÜZEL, ALDIĞIMIZ HER NEFES ÇOK DEĞERLİDİR”

Pandemi sürecinde en önemli konunun sağlık olduğunu öğrendik.. Yeryüzünde yaşayan tüm insanlar evlere hapsedildi. “Asrın felaketinde en üst düzeyde canlarını ortaya koyan mücadelenin içinde bulunan doktor, hemşire ve tüm sağlık çalışanlarımızdı. Öncelikle insanlığı ayakta ve hayatta tutabilmek uğruna şehit düşen sağlık çalışanlarımızı, şükranla yâd ediyor, her birine Allah’tan rahmet diliyorum. Sadece salgın ve afetlerde değil, sıkıntılı her durumda hayatlarını, ailelerini ve sevdiklerini bir kenara bırakıp 24 saat görevinin başında olan tüm sağlık çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağlık için çok şey yazmak mümkün fakat uzatmayacağım. Sağlık hayatın en değerli varlığıdır. Sağlıklı bir yaşam sürmek; hayatın değerini anlamamızı, yaşamın sunduğu tüm güzellikleri fark etmemizi ve tadını çıkarmamızı sağlar. Bize enerji verir, günlük zorluklarla başa çıkmaya teşvik eder ve sevdiklerimizle daha anlamlı anlar yaşamamıza imkânlar sunar. Çünkü hayat güzeldir. İnsan için hayat çok değerli bir hediyedir. Bunu sağlıklı ve normal zamanlarda çok fazla anlamaz ve düşünmeyiz. Ancak hayatta kendimize sık sık hatırlatmamız gereken şey tam da budur. Hayatın ne kadar güzel olduğunu doyasıya deneyimleyebilmek için sağlıklı olmak şarttır. Hastalık zamanında insanı yaşatmak, acısını azaltmak ve derdine derman olmak için çabalayan doktorlarımız, sağlıkçılarımız olmasaydı ne olurdu hiç düşündünüz mü? Sağlık hizmetleri büyük ölçüde aksar ve insanların yaşam kalitesi ciddi şekilde düşer, hastalıklar yayılır, hayat süresi kısalırdı. Acil durumlar çözümsüz kalır, toplum sağlığı bozulur, stres, korku ve endişeler artardı. Hastalıklar yayılır, acil durumlara müdahale edilemezdi. Ameliyatlar ve ilaç tedavisi gibi hizmetler durur veya aksardı. Bireyler tedavi edilemezdi. Ölümler artar, ruhsal sağlık sorunları ortaya çıkardı. Bağışıklık sistemleri zayıflamaya başlar, ekonomi olumsuz şekilde etkilenirdi. Doktorlar, sağlık sorunlarının çözümüne yönelik hayati bir rol oynar ve toplumun en önemli meslek gruplarından birini oluştururlar. Ameliyathanede, yoğun bakımda, muayenehanede mücadele veren kendi hayatlarını tehlikeye atarak bizleri yaşatmaya çalışan sağlıkçılarımıza hep birlikte destek vermeliyiz. Koronavirüs salgını bize ders olmalıydı. Görüyorum ki ders almadık. Sağlık çalışanlarını uzaydan getirmedik. Hepsi bizim evlatlarımız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız anlayacağınız bizden birileri. İnsan ölümlü olduğunu unutmuş, insanlığını yitirmiş ve hatta belki de hiç insanlaşamamış maganda usulü insanlar kendi egolarını tatmin etmek uğruna saldırganlaşıyor. Kendine, yakınına el uzatan, mesleği insanlara el uzatmak, hastalıkları iyi etmek olan sağlıkçılara saldırıyor. Bizleri iyileştirmek için sağlık mesleğini seçen, kendi evlatlarımıza uygulanan fiziksel/ sözlü şiddet devam ediyor. Tedbirler alınır ve inşallah son bulur. Doktorlarımız sağlık çalışanlarımız bizim için her zaman bir kurtarıcı oldu ve en kıymetlimizdirler. Eminim ki herkes için öyledirler. Sağlıkçılarımız ölüme karşı yaşamı savunan kişilerdir. Hakları ödenmez: Her meslekte olduğu gibi burada da çürük elmalar olabilir, onlar ayıklanır. Tüm sağlık çalışanı kardeşlerimizi incitmeyelim. İnsanla uğraşmayı, insanı yaşatmayı, acısını azaltmayı, derdine derman olmayı meslek edinen “ÖNCE İNSAN” ilkesi ile gece gündüz özveri ile çalışan tüm doktor ve sağlık çalışanı kardeşlerime huzur mutluluklar dilerim. Bir ülkede sağlıkçılar hasta olursa bütün millet hasta olur. Millet hasta olmasın diye doktorlarımızı ayakta alkışlıyoruz. Bu nedenle üstün gayretleri ve azimli çalışmalarından dolayı, İzmir S.B.Ü. Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Doç. Dr. Aydan MERTOĞLU’na ve tüm ekibine, uzun yıllar tanıdığım insani ilişkileri mükemmel olan kardeşim, dostum, can yoldaşım Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Özgür USLU’ya, Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Özdal GÜNEŞ’e aynı hastanede görev yapan insancıl yaklaşımları ve özverili çalışmalarıyla tanıdığım Seyfi BAYDAR’a, Mevlüde KOÇ’a, İsmihan ÇORAL’a ve tüm hastane çalışanlarına canı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca: Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde görev yapan sayın Prof. Dr. Mehmet TANRISEV’e, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Prof. Dr. Sacit Nuri GÖRGEL’e ve ekibine, İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Mücteba ÖZTÜRK’e Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Kenan AYDIN’a ve tüm sağlık çalışanlarına vefayı borç biliriz. Vefayı unutmamak gerek. Ben unutmayacağım. Siz de unutmayın. Çürük elmalar var bahanesiyle bir diken için bir gülü atmayın. Gülü dikeni ile birlikte sevmeliyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir