OKULLARIMIZ DENEYSEL UYGULAMALARA VE
YENİLİKÇİ ÖĞRETİM METOTLARINA HAZIR MI?
Prof. Dr. Ali ALAŞ
alasali@hotmail.com
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yoğun emekler sonucunda hazırlanan yeni ders müfredatlarının taslakları bakanlığın resmi sitesi üzerinden kamuoyunun incelmesine açıldı.
MEB öğretim programlarının çerçevesi, Yetkin ve Erdemli İnsan yetiştirmek için Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çizilmiştir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem-değer-eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bütüncül bir modeldir…
Yalnızca medeniyete uyum sağlayan bir nesil değil, etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller yetiştirmeyi hedefleyen eğitim felsefemiz doğrultusunda ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş öğrenci profili modele temel oluşturmaktadır…
Eğitim programlarının perspektifi özetle şöyle ifade edilmiştir: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin merkezinde insan vardır. İnsan; zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bütüncül olarak ele alınır. Böylece insanın kendini tanımasına ve keşfetmesine imkân tanınarak kişilerin ilgi ve kabiliyetleri ölçüsünde esnek ve özgür öğrenme ortamlarının yaygınlaştırıldığı hak ve gelişim temelli bir öğrenme süreci yapılandırılır…
Bu modele göre insan, madde ve manadan oluşur. İnsanın varoluşunu olgunlaştırması, kemale erdirmesi esas itibarıyla eğitim ile gerçekleştirilebilir. İnsanın hayatında iyi, doğru, faydalı ve güzel; hep bu çerçevede farklı şekillerde ortaya çıkar. Bu bağlamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, sahip olduğu mefkûre ile toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak ele alır. Bu çerçevede değerler, geniş bir perspektifle sistemi bütünleyen anlamlı bir olgu olarak ele alınır; programların ruhunda tabii bir şekilde yer alır…
Ülkemizde her yapılan yeniliğe ya da yatırıma karşı çıkan, kendi öz değerlerimize yabancılaşmış zevatın öğretim programlarında milli ve manevi değerlerimizin yer almasından rahatsızlık duyduklarını müşahede etmekteyiz.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme sürecini tasarlar ve bu farklılıkları dikkate alarak gerektiğinde olası dezavantajları giderici tedbirlerle herkes için adil bir eğitim sürecini tahkim eder…. Eğitimin her aşamasında Türkçemizin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması tüm derslerin ortak hedefidir…
Yetkin ve Erdemli İnsan Beden ve Ruh Sağlığı temelinde; Ahlaklı, Estetik, Vatansever, Merhametli, Cesaretli, Bilge, Üretken, Sorgulayıcı, İradeli ve Sağlıklı olarak ifade edilmiştir.
Bu ortak metin, ders müfredatlarının bir nevi anayasası niteliğinde olup, bütün düzeylerde öğretim programları bu metne göre şekillendirilmeye çalışılmıştır. Yapılan olumlu/olumsuz eleştiriler ve görüşlerin bileşkesine göre ders müfredatlarına son şekli verilecektir. Ben de biyoloji ile ilgili ders müfredatlarını inceleyerek, görüş ve önerilerimi ilgili link üzerinden bildirdim.
Biyoloji dersi öğretim programları, kendi içinde birbiri ile uyumlu her sınıf düzeyinde iki tane olmak üzere sekiz temadan oluşturulmuştur. Her temada, alan becerilerinin yanı sıra kavramsal beceriler, eğilimlere yer verilmiştir.
Öğretim programında kazanımların istenilen düzeyde elde edilebilmesi için kazanımlara özgü birçok deneysel uygulamalar başta olmak üzere yenilikçi öğrenme metotları ile süreci ölçmeye yönelik çeşitli ölçme ve değerlendirme araçlarının kullanılması istenilmektedir. Bu haliyle, öğrenciyi ezbercilikten ve test çözme makinası olmaktan kurtaracak bir program olduğu aşikârdır. Ancak, hali hazırda birçok okulumuzda öğrenciler test çözme odaklı yetiştirilmeye çalışıldığı için son yıllarda birçok okulda deneysel uygulamalar ihmal edilerek laboratuvarların ikinci plana itildiği, hatta kapatılarak sınıflara veya başka amaçlarla kullanılmaya başlandığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu nedenle, bakanlığımız bütün okullarda laboratuvarları aktif hale getirmeli ve donanımlarını da güncellemelidir. Diğer taraftan, deneylerin ve yenilikçi uygulamaların etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin çok ciddi hizmet için eğitimlerden geçirilmelidir.
Aydınlık geleceğimizin habercisi olan gençlerimizin yetişmesi için büyük gayretler gösteren
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Yusuf TEKİN bey başta olmak üzere öğretim programlarının hazırlanmasında emeği geçen bütün çalışanlara en kalbi teşekkürlerimi arz ederim.