KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL

KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL
Pervin GÖKSEL

Kimi insanlar, şüphe duymadan inanmak ister. Bu durum, belki taraf olma isteğinin sonucudur.
Kendi siyasî görüşünden olanların her dediğine inanmak gibi.
Bunu fırsat bilen yalancılar, hilekârlar binbir yüze bürünebilir. Toplumun inancını sarsacak, dininden, imanından uzaklaştıracak safsatalarla halkı meşgul edebilirler.
Son yıllarda sosyal medyada bunlara fazlaca rastlanır oldu. Akıl almaz iddialarda bulunuyorlar.
Biri kuş gibi uçtuğunu iddia ederken bir diğeri Manisa’da olan depreme müdahale ettiğini depremi, Doğu’ya gönderdiğini iddia ediyor.
Anlattıklarında en ufak delil yok.
Yalanlarını, Allah’la sohbet etmeye kadar götürüyorlar.
Bu söylemlerin; en acı yanı, az da olsa bazı insanların bunlara inanmasıdır. En kötü yanı da İslam’ı anlamamış insanların eline malzeme vermeleridir.
Sahte dervişlere, hocalara inanma yatkınlığı kadim tarihte devlete, millete zarar vermiştir
Bu insanların neden olağanüstü olduklarını iddia etmeleri ya da çevresindekilerin neden ona sorgulamadan inandıkları çeşitli disiplerin konusudur.
İnsan, ölüm ve sonsuzluk karşısında çaresizdir. Doğmadan yüz yıl önce neredeydi, ölümden yüz yıl sonra nerededir? Bu soruların bilimsel cevabı yoktur.
İnsanın bu yolculuğunda onu yanlış yola saptıranlar büyük gaflet ve hıyanet içindeler.
Cahillik, sadece kolay inanmayı sağlamıyor, evrenin en şerefli varlığını kişiliksizleştiriyor.
Dinimizde insanın insana kulluğu yoktur.
İslam, sadece Allah’tan talepte bulunulabileceğini anlatıyor.
Tertemiz insanların kendilerine inanmalarını, kul olmalarını istemektedirler. Bu durum insanlık tarihinin insana yapılmış en eski ve en büyük kötülüğüdür.
Firavun, kendisini Tanrı ilan ederken Hitler, Muslini, Stalin insanlara işkence etmek ve insanları yok etmek için üstünlük propagandaları yaymışlardır.
Osmanlı İmparatorluğunu yıkmak için kimi Avrupa devletleri sahte dervişleri, coğrafyamızın çeşitli yerlerine göndermişlerdir.
Şimdi bu insanlar, toprak altında bir iskeletten ibarettir..
Fabllarda, ormanda yaşayan hayvanlar, günün aydınlanmasını horozun ötmesine bağlarlar. Aynı şekilde horozlar arasında öyle horozlar da vardır ki öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar. İkinci varsayım Tolstoy’un sözüdür.
İki düşünce de gerçeği yansıtmamaktadır.
Atalarımız insanı aldatan bu insanlar için “kerameti kendinden menkul” deyimini kullanmıştır.
Kerameti olduğunu ya kendisi iddia ediyor ya da söyletiyor. Ne kötü kurnazlık!
Bu cahiller, insan aklını ve onurunu hiçe sayıyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir