EKOSİSTEMLERDEKİ DENGEYİ KİM BOZUYOR?

EKOSİSTEMLERDEKİ DENGEYİ KİM BOZUYOR?
Prof. Dr. Ali ALAŞ
alasali@hotmail.com

Dünyamızda, halen mevcut tür sayısının 5 ile 30 milyon arasında değişebileceği tahmin edilmektedir.
Bilim adamları tarafından yeryüzünde bugüne kadar 2 milyon civarında canlı (hayvan, bitki, mantar ve mikroorganizma) türü tanımlanmıştır. Tür çeşitliliği ve genetik çeşitliliği barındıran ekosistemler, bünyesindeki çeşitli türlerin birbirileri ile ilişkilerini, rekabet ve dayanışmalarını, organik ve inorganik çevre ile olan münasebetlerini mükemmel ve belirli bir denge halinde sürdürdükleri düzenli sistemlerdir. Bu özellikleri itibariyle ekosistemler, adeta organizmanın sığınağı niteliğindeki ‘ana rahimi’ gibidir. Ekosistemlerin bileşenleri içerisinde yer alan biyotik faktörler arasındaki tür içi (intraspesifik) ve türler arası (interspesifik) ilişkiler bazen mücadele (rekabet) biçiminde olabilmektedir. Sonsuz bir ilim, irade ve hikmet sahibi olan Rabbimizin kontrolünde, belli bir gayeye yönelik olarak gerçekleşen bu ilişkiler, ekosistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi bakımından elzemdir.
Dünyadaki tarım alanlarının üçte birinde (1/3) yer alan çeşitli bitkilerin bilhassa sebze ve meyvelerin tozlaşmasında özellikle güveler, kelebekler, sinekler, arılar gibi böceklerin yanı sıra yarasalar, sincaplar, kuşlar diğer bazı hayvanlar vazifelendirilmiştir. Ekosistemlerin canlı bileşenlerinden olan bitkiler ile hayvanlar şuursuz varlıklar oldukları halde onlara yüklenen görevleri gereği birbirinin imdadına koşmaktadırlar. Mesela, halk arasında iğlek sineği olarak ta bilinen incir böceği Blastophaga’nın erkek ve dişi incir arasında döllenmeyi sağlaması bunun en çarpıcı örneklerinden birisidir. İncirde döllenme için; erkek ve dişi çiçeklerin kapalı bir çiçek kılıfı içinde bulunması sebebiyle erkek çiçekte onunla ortak yaşayan iğlek sineği vasıtasıyla polenlerin dişi çiçeklere ulaştırılması gerekir. İncir meyvesinin oluşumu; Allah’ın tabiatta koyduğu yardımlaşma kanunu gereğince, incir ağacı ile iğlek sineği arasındaki karşılıklı fayda esasına dayanan bir çeşit kazan-kazan politikası olarak ta ifade edebileceğimiz ilişkiye (mutualim) bağlıdır. Vaktiyle Amerikalılar Ege Bölgemizden temin ettikleri incir fidesini Kaliforniya’da yetiştirip, ağaca döndürdükleri halde, uzun yıllar incir meyvesi elde edememişlerdir. Karşılaştıkları bu olumsuz tablodan sonra, ikinci etapta incir böceğini de götürdükten sonra incir meyvesini elde edebilmişlerdir.
Demek ki, insanoğlu olarak tabiat kitabını iyi okuyup, onun bileşenlerini ve bu bileşenlerin fonksiyonlarını iyi analiz ettiğimiz müddetçe her daim ondan insanlığın faydasına olarak istifade etmemiz mümkün olmaktadır. Ancak, günümüzde ekonomide yaygın bir anlayış olan kapitalist sistemin de teşviki ile insanoğlunun iktisat ve kanaat prensibinden uzaklaşması sonucu onun bitip, tükenmeyen hırsı ve arzuları sebebiyle ekosistemler bilhassa endüstriyel devrimden bu tarafa sürekli olarak tahrip edilip, örselenmektedir.
Ekosistemlerde gerçekleşen bu tahribatın yanı sıra fosil yakıtların kullanımındaki artışlar, ormansızlaşma, tarımsal ve endüstriyel alanlarda gerçekleştirilen bazı uygulamalar ile karbondioksit gazı ve diğer sera gazlarının emisyonlarındaki artışlar neticesinde ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucunda biyolojik çeşitlilik büyük baskıya maruz kalmakta ve bazı türler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır.
Çözüm: Bize verilen bu nimetlerin azami oranda iktisatlı ve ihtiyacımız kadar kullanılması, bireysel ve toplum olarak farkındalık oluşturulması ve bunun davranışa dönüştürülmesi için her kademedeki insanın çevre sorunları konusunda eğitilmesi ile mümkün olabilir. Bu ise ancak Kur’an Ahlâkı ile mümkün olabilir. Hakperest felsefecilerden biri de Avrupalı felsefeci Sedio’dur. Sedio “Kur’an, insanı iktisat ve itidale sevk eder, dalaletten korur, ahlâkî zaa’fların karanlığından çıkarır, …” diyerek Kur’an ahlâkına hayranlığını dile getirmiştir. Çünkü tabiatta ve ekosistemlerdeki denge, iktisat ve kanaat üzerine kurulmuştur.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir