Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Şi, Pekin’i ziyaret eden Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile bir araya geldi.
İki lider görüşmede Avrupa’da ve özellikle Doğu Avrupa ülkelerinde kollektif güvenlik algısını derinden sarsan Ukrayna krizi hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Çin’in Ukrayna krizindeki tutumunun barış müzakerelerini ve siyasi çözümü teşvik etmek olduğunu ifade eden Şi, “Çin, bazılarının Rusya ile normal ticaret ilişkisini çatışmaların seyrini değiiştirmek ve Çin’i karalamak için bahane olarak kullanmasına karşı çıkıyor.” dedi.
Şi, Çin’in krizin siyasi çözümüne katkı sağlayacak her türlü çaba ile dengeli, etkin ve sürdürülebilir bir Avrupa güvenlik mimarisinin inşasını desteklediğini dile getirerek, “Çin, Ukrayna krizinin çözümü için kendi tarzında yapıcı rol oynamayı sürdürecek.” dedi.
Çin tarafının açıklamasına göre, Duda, Şi ile görüşmesinde, 2025’te Avrupa Birliği’nin (AB) dönem başkanlığını üstlenecek Polonya’nın, AB-Çin ilişkilerinin gelişimini teşvik etmek için yapıcı rol oynamak istediğini, Çin ile Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında işbirliğini daha fazla gelişmesi için çalışacağını vurguladı.
Polonya, Çin’in Ukrayna konusundaki tavrından endişeli
Polonya Cumhurbaşkanı Duda, Çin ile daha pragmatik ilişkileri kurmayı gözeten bir Avrupalı lider olarak biliniyor. Ancak Ukrayna’daki savaş sınır komşusu Polonya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde kaygıya yol açıyor. Varşova yönetimi, savaşta Rusya’ya yakın duran tavrı nedeniyle Çin’i eleştirmişti.
Çin, son dönemde Rusya’ya Ukrayna Savaşı’nda kullanabileceği ölümcül nitelikte askeri destek vermemesi konusunda ABD ve Avrupa ülkelerinin uyarılarıyla karşılaşıyor.
ABD ve AB, son bir yılda Ukrayna Savaşı nedeniyle yaptırım uyguladığı şirketlere Çinli şirketleri de eklemişti.
ABD, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ikinci yıl dönümü öncesinde, 23 Şubat’ta, Rusya’ya savaşta askeri destek sağlayabilecek ürünlerin ticaretini yaptıkları gerekçesiyle 9 Çinli şirketi yaptırım listesine alırken, 8 Çinli şirkete de ihracat kısıtlamaları getirmişti.
AB de 24 Şubat’ta Rusya’ya yönelik 13’üncü yaptırım paketine ilk kez Çinli şirketleri dahil etmişti.
Yaptırım uygulanan Çinli şirketlerin askeri ve sivil ikili kullanıma sahip ürünleri, Rusya’ya tedarik ederek savaşta yararlanacağı savunma sanayi temelinin güçlendirilmesine katkı sağladıkları öne sürülüyor.