Akbay, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından bu yıl “Geleceğin Enerjisi Türkiye’nin Geleceği” ana temasıyla düzenlenen 13. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK 2024) kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın 21 Ekim’de açıkladığı 2035 Yenilenebilir Enerji Stratejisi’nin, sektöre önemli bir sorumluluk verdiğini vurgulayan Akbay, strateji çerçevesinde sektörün hayal ettiği kapasitelerin ortaya konduğunu söyledi.
Akbay, elektrifikasyonun hızla arttığı bu dönemde verimli ve hibrit çözümlerle, kaliteli bir şebeke altyapısı üzerinden tüketicinin ihtiyaç duyduğu ekonomik ve yüksek kaliteli enerjinin sağlanmasının kritik önem taşıdığına dikkati çekti.
Türkiye’nin 2035 Yenilenebilir Enerji Stratejisi ile 2053 net sıfır hedefinin birbirini tamamladığına işaret eden Akbay, “Bugünkü kapasitemizin 3 katı kadar daha kapasiteyi önümüzdeki 11 sene içinde hayata geçirmek durumundayız. Şirket olarak da sektör olarak da hazırız. Önemli olan doğru yerlerde doğru verimli projeleri hayata geçirmek, ülkenin kaynaklarını verimli kullanmak, kalkınmaya, refaha katkıda bulunmak.” diye konuştu.
Akbay, elektrifikasyonun en önemli kaynaklarından birinin rüzgar enerjisi olduğunu belirterek, “Bunları bataryayla da entegre edeceğiz geçiş döneminde. Belki farklı kanallara da geçeceğiz, hidrojen gibi. Doğal gaz tüketimlerimizi azaltacağız. Ortam ısıtmada yüksek sıcaklık gerektiren proseslerde yenilenebilir enerji kaynaklarının artık hidrojenle yüksek ısıyı da temin etmesini sağlayacağız. Artık bu ödevi yerine getirmek bizim misyonumuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Eksim Enerji’nin dünyanın her yerinde yenilebilir enerji kaynaklarıyla insanlığa hizmet etme hedefi olduğunu anlatan Akbay, “Yeni onlarca projemiz var. 2029’da yaklaşık 2 bin 100 megavata doğru gideceğiz. Bu, bugünkü kurulu gücümüzün 3 katı kadar. Toplamda yaklaşık 3 milyar dolara yakın bir yatırım yapacağız.” bilgisini paylaştı.
Akbay, bu yatırımların sürdürülebilir olması gerektiğinin altını çizerek, şirket olarak 2035 ve 2053 için belirlenen bütün hedeflerin en büyük destekçisi olacaklarını ifade etti.
Yenilenebilir enerji üretimini artırmanın yolu, alanda kalifiye insan kaynağı yetiştirmekten geçiyor
Akbay, yenilenebilir enerji üretiminde ülkenin lider konuma gelmesi için önceliğin, alanında uzmanlaşmış insan kaynağı yetiştirmek ve istihdam sağlamak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Projeleri hayata geçirmek ister istemez bir sermaye birikimini gerektiriyor. Hem organizasyonun sermayesi, hem de bildiğimiz nakdi sermaye. Bunun için de makul bir getiriyle yine sermaye birikimi ve arkasından uygun finansman koşulları bize bu projeleri hayata geçirme şansını verecek. Bunun için de öngörülebilirlik yaratmak durumundayız. Elektrik fiyatlarında, maliyetlerinde olabildiğince hem yerlileştirme hem de sermaye birikimiyle gerçekten iyi tasarrufla kalkınmayı tabana yaymak durumundayız. Böylece aslında gelirlerin birbirine yakınlaşması, toplumdaki yetkinliğin de artması bu çevrimi sağlayacak unsur. Biz de buna katkıda bulunmak istiyoruz.”
Akbay, sektöre kalifiye insan kazandırmak noktasında şirketin “Genç Enerji Programı”nın oldukça önemli bir rol oynadığını işaret ederek, “Üniversitelerdeki değerli çalışma arkadaşlarımızı, meslek yüksekokullarındaki, meslek liselerindeki arkadaşlarımıza doğrudan eğitim vermeyi yıllardır uyguluyoruz, onları da istihdam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Şirket olarak her zaman yerel kaynakların kullanılmasına öncelik verdiklerini aktaran Akbay, “Hem okullarla olan ilişkimizde hem de bizimle çalışan köyler dahil tüm yerel halkımızın ve o bölgede yetişmiş elemanlarının bünyemizde olmasına özen gösteriyoruz.” dedi.
