Türkiye’nin ikinci astronotu olarak belirlenen Tuva Cihangir Atasever, ülkenin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğuna ilişkin, “Bu misyon bittikten sonra Türkiye’nin insanlı uzay yolculuğu durmayacak, aksine yeni deney ve denemelerle sürdürülecek.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansı (TUA), ülkenin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Ax-3 mürettebatının Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) ayrılmasına ilişkin canlı yayın bağlantısını Tuva Cihangir Atasever’in anlatımıyla gerçekleştirdi.
Atasever, programın ardından AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Gezeravcı’nın yaklaşık 48 saat olarak öngörülen Dünya’ya dönüş yolculuğunun bugüne kadarki yolculuklar içinde süresi bakımından “rekor” olduğunu söyledi.
ISS’den ayrılmak için düşüş noktasındaki hava durumunun elverişli olduğu zamanın yakalanması gerektiğini vurgulayan Atasever, bunun yanında mürettebattan NASA’ya kadar herkes için optimum saat belirlenerek dönüş süresinin ayarlandığını bildirdi. Atasever, “Şunu söyleyebiliriz ki hesaplamalara göre en uygun olan saat diliminde mürettebat dünyaya iniş yapacak.” diye konuştu.
“Dünya’yı pencereden izleme imkanı bulacaklar”
Atasever, bu süre zarfında Gezeravcı’nın da aralarında bulunduğu Ax-3 mürettebatının deneyler hariç ISS’de ne yaptıysa bunları yapmaya devam edeceğine dikkati çekerek, “Yemekler, yiyecekler, dünyayı pencereden izleme imkanı bulacaklar, mikro yer çekimini tecrübe etmeye devam edecekler, belki çeşitli filmler izleyerek zaman geçirirler. Bu kadar uzun süren bir geri dönüş olduğu için giderken olduğu gibi belki dönüşte de onlarla 15 dakikalık bir bağlantı kurma ihtimali olabilir.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu 48 saatlik sürenin sonunda atmosfere giriş aşamasının kritik olduğunu vurgulayan Atasever, şöyle devam etti:
“Birkaç dakikalığına iletişimin koptuğu kritik bir an da olacak. Dragon uzay kapsülü o kadar hızlı bir şekilde atmosfere giriyor ki etrafındaki hava partiküllerini adeta yakarak bir plazma oluşturuyor. Bu da bizim kablosuz haberleşme teknolojilerimizi olumsuz etkileyerek kapsülle haberleşme şansımızı ortadan kaldırıyor. Bu fasıl sorunsuz atlatılıp 5,5-6 kilometre kala ilk paraşütlerin açılması ve 2 kilometrelik mesafede ana paraşütlerin açılmasıyla kapsülün yavaşlatılması ve suya inişi sağlanacak.”
“Çalışmalar önümüzdeki yıllara ışık tutacak”
ISS’de geçen 17 günün 14’ünde gerçekleşen 13 bilimsel deneyle Türkiye’nin insanlı uzay bilimi misyonlarına adım attığını anımsatan Atasever, çok kıymetli tecrübeler elde ettiklerini anlattı.
Atasever, uzayda incelenen bitkilerin dünyaya döndükten sonra üzerinde çeşitli analizlerin yapılması faslının başlayacağını belirterek, “Alper Gezeravcı’dan toplanan idrar, kan ve tükürük gibi biyolojik örnekler, uzayda yetiştirilen alglerin ve tepkilerini anlamaya çalıştığımız bazı alaşımların üzerinde yapacağımız çalışmalar önümüzdeki yıllara ışık tutacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde ISS ile gerçekleştirdikleri canlı bağlantılarla çocuklara ve gençlere uzay misyonunu anlatma şansı bulduklarını vurgulayan Atasever, hepsinin ilgisinin inanılmaz yüksek olduğunu dile getirdi.
Atasever, son bağlantılarını Hatay’dan gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Depremden etkilenmiş ortaokul öğrencileriyle canlı yayın gerçekleştirmiştik. Onlara yaşadıkları travmayı unutturacak, bir umut ışığı olacak bu projeden bahsettiğimiz her an yüzlerindeki gülümsemeye tanıklık etmek, bunu yaşamak ve yaşatabilmek muazzam bir lütuf. Gençler bu alanda yaptığımız her şeye yüksek bir alaka içinde. Bu da geleceğe umutla bakmamıza vesile oluyor. Ben inanıyorum ki Türkiye’nin bu alandaki çalışmaları güçlenerek devam edecek, gençlerimizin geleceklerini inşa edebilecekleri heyecan dolu bir macera alanı sunacak. TEKNOFEST Adana’da da gençlerimizle buluşmak için sabırsızlanıyoruz.”
“Uzaya yönelik her misyon çok kıymetli”
Virgin Galactic ile gerçekleştireceği yörünge altı uçuşla 7 farklı bilimsel deney icra edeceği bilgisini veren Atasever, “Alper Gezeravcı dünyaya sağ salim döndükten sonra artık tam zamanlı olarak yörünge altı uzaya uçuş çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz.” dedi.
Atasever, dolayısıyla hem uzay aracına entegrasyonunu sağlayacak kalifikasyon süreçlerinin tamamlanması hem de prosedürlerin çalışılması gibi süreçlerin kendisini beklediğini anlattı.
Tuva Cihangir Atasever, kendi uçuşunun bilim camiasına katkısına ilişkin şöyle konuştu:
“Farklı donanımları mikro yer çekimi ortamında deneyip, farklı dinamiklere sahip bir uzay uçuşunun insan fizyolojisi üzerinde yarattığı değişimleri ortaya koyma şansını yakalayacağız. Araştırmacılarımız 2 farklı uçuşun dinamiklerini karşılaştıracak. Bizim için uzaya gerçekleştirilecek her misyon, her seyahat çok kıymetli. Bundan maksimum faydayı elde edebilmek ve Türkiye’deki insanlı uzay bilimine katkı sağlayabilmek için çalışacağız. Bu misyon bittikten sonra Türkiye’nin insanlı uzay yolculuğu durmayacak, aksine yeni deney ve denemelerle sürdürülecek. Alper Gezeravcı dünyaya dönünce, yaşadığımız bu süreci milletimizin tüm fertleriyle paylaşmak için yollara çıkacağız. Bizim içinden geçtiğimiz bu sürecin üzerine koyup, ülkemizi daha ileri noktalara taşımaları için gençlerimizi heyecanlandırmaya çalışacağız.”