Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası Adalet Divanının kararı dünya 5’ten büyüktür haykırışımızın adeta bir aksisedasıdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halkapınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti İzmir İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda konuştu.

Buradaki konuşmasına, sabah yaşanan 5,1 büyüklüğündeki deprem dolayısıyla İzmirlilere “geçmiş olsun” dileklerini sunarak başlayan Erdoğan, “Rabb’im, ülkemizi ve milletimizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin.” ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ’ın ardından bugün de ilçelerdeki adayları açıklamak üzere İzmir’de olduklarını belirten Erdoğan, diğer şehirlerde de genel başkan yardımcılarının ilçe adaylarının tanıtım törenlerine katıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday belirleme işlemlerini en kısa sürede bitirerek, tüm vakit ve enerjilerini 31 Mart’ta sandıkları patlatmak için kullanmayı amaçladıklarını bildirerek, şunları kaydetti:

“Büyükşehir adaylarımız, şehirlerimiz için geliştirdikleri vizyon projelerini açıklamaya başladılar. Bundan 30 yıl önce belediyelerde aldığımız ülkemize ve milletimize hizmet emanetini, şehirlerimizin çehrelerini değiştirerek, insanımızın hayat seviyesini yükselterek bugüne kadar getirdik. İnşallah 31 Mart’ta diğer pek çok şehrimiz gibi İzmir’in de tercihini gerçek belediyecilikten yana kullanacağına inanıyorum.

Bugün açıklayacağımız ilçe belediye başkan adaylarımızın da kendi sorumluluk alanlarında aynı başarıyı göstereceğinden şüphe duymuyorum. Türkiye’de artık sadece şovla, sadece ajans parlatmasıyla, sadece yalanla, sadece algıyla belediye başkanlığı yaparak, şehirlerimizin yıllarını heba etme devri sona ermiştir. Milletimiz, 31 Mart’ta şehirlerini, ortak değerlerini, istismar siyasetiyle değil eser ve hizmet siyasetiyle yönetecek belediye başkanlarını tercih edecektir.”

Şehirler hak ettikleri atılımları gerçekleştirebilsin diye hükümet olarak 21 yıldır Türkiye’yi baştan sona temel altyapı yatırımlarıyla donattıklarını anımsatan Erdoğan, “Vizyon ve gönül birliği içinde belediye başkanlarının yönettiği şehirlerde hükümet-yerel yönetim sinerjisiyle bu atılımları hayata geçirdik. Şimdi de diyoruz ki gelin İzmir başta olmak üzere hiçbir şehrimizi Türkiye Yüzyılı belediyeciliği vizyonundan ve kazançlarından mahrum bırakmayalım.” diye konuştu.

“Geleceğin Türkiye’sine yürüyelim”

Sadece belediye değil, merkezi yönetimin de önemine işaret eden Erdoğan, “Merkezi yönetim olarak, bu milletin efendisi değil, hizmetkarı olan Erdoğan kardeşinizle, ulaşımıyla, suyuyla, arıtmasıyla, çevresiyle, yeşiliyle, sosyal destekleriyle ülkemize yakışır, milletimizin beklentilerine cevap verecek belediyelerle geleceğin Türkiye’sine yürüyelim.” dedi.

Bunun her anında, her yerde, her durumda şehrinin hizmetinde, insanın yanında yer alacak cumhurbaşkanıyla, belediye başkanlarıyla sağlanabileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bizim adaylarımız belediye başkanlığı koltuğunda oturan ama gözü, gönlü ve aklı başka yerlerde olan isimler gibi değildir, olmayacaktır. AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan seçilecek belediye başkanlarımızın sizlerin arzu ettiği şekilde çalışacağının teminatını bizzat veriyoruz. Şehirlerimize verdiği sözleri yerine getirmeyen, vatandaşlarımıza hak ettikleri eser ve hizmetlerle buluşturmayan belediye başkanlarından bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur. Bunun için 31 Mart’ta hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Önümüzdeki sayılı günleri öyle bir değerlendireceğiz ki kapısı çalınmadık, gönlü kazanılmadık hiçbir insanımızı bırakmayacağız.”

“Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaylarıyla, teşkilatlarıyla, milletvekilleriyle gece gündüz sahada olacaklarının altını çizerek, “Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatacağız. Tabii bunları yaparken maruz kalacağımız yalanları ve iftiraları da ifşa edeceğiz.” diye konuştu.

“Öyleyse şimdi buradan, İzmir’den öyle bir ses verin ki diğer 80 vilayetimizden duymayan kalmasın.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim gecesi Türkiye haritasını Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyuyor muyuz? Büyük ve güçlü Türkiye’nin yolunu açıyor muyuz?” diye sordu.

Salonda bulunanların “Evet” demesi üzerine Erdoğan, “Rabb’im hepinizden razı olsun.” karşılığını verdi.

“İzmir’in de içinde yer aldığı Marmara ve Ege bölgesi bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın ilk tohumlarının, ilk temellerinin, ilk adımlarının atıldığı yerlerdir. Geçmişte binlerce yıl boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan bu kadim toprakları bin yıldır vatanımız olarak muhafaza etmek için çok çalıştık, çok fedakarlık yaptık.” ifadelerini kullandı.

Osmanlı’nın yıkılışının ardından işgal acısını yaşayan bu topraklarda verilen Milli Mücadele’nin, bir daha böyle bir felaketle karşı karşıya gelinmeme iradesinin sembolü olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ancak mücadelemiz, düşmanı topraklarımızdan söküp atmakla, İzmir’den denize dökmekle bitmedi. Milli Mücadele’yi zafere ulaştırıp Cumhuriyet’imizi kurduktan sonra başlattığımız demokrasi ve kalkınma hamlelerinin önü çeşitli yol ve yöntemlerle hep kesildi. Tek parti faşizminin ferasetsizliği bu sürecin maliyetini daha da ağırlaştırdı. Ülkemizin başına 40 yıldır musallat edilen bölücü terör belası da esasen yeniden bu toprakları işgal, bu milleti esir etme girişiminin bir parçasıdır. Aynı şekilde FETÖ ihanet çetesinin darbe girişimleri de aynı projenin bir başka yüzüdür. Kimi zaman vesayetin ayak oyunlarıyla, kimi zaman darbeyle, kimi zaman siyasi ve sosyal kaos girişimleriyle, kimi zaman terörle bu ülkenin en güzel yılları heba ediliyor.

Bu kirli oyunu kuranların gayesinin Türkiye’nin büyümesi, güçlenmesi, kalkınması ve zenginleşmesine mani olarak yeniden bölgesel ve küresel bir aktör haline gelmesini engellemek olduğunu vurgulayan Erdoğan, emperyalist güçlerin bu sinsi oyuna içeriden destek verecek figüranları, taraftarları, maşaları daima bulduğuna işaret etti.

“Kimi bilerek kimi bilmeyerek bu senaryolarda rol üstlenenler tarih önünde ve milletin vicdanında hak ettikleri notları almışlardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Buna karşılık milletimiz bir İzmir sevdalısı, rahmetli Menderes başta olmak üzere demokrasi ve kalkınma mücadelesi veren, kendi adamlarının hatıralarını da kalbinin en mutena köşesine yerleştirmiştir. AK Parti işte böylesine zorlu bir dönemin ardından ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Akıl ve vicdan sahibi herkes AK Parti döneminin Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin zirvesi olduğunu kabul ve teslim eder.”

“Her alanda başlattığımız yatırım seferberliğini hiç aksatmadan sürdürdük”

Milletin 1970’li yıllardaki ideolojik kavgalarda, 1980’deki darbeden, 1990’lardaki siyasi istikrarsızlıktan bunaldığı için 2002’de AK Parti’yi tek başına iktidara getirerek bir nefes almak istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükümetimizin ilk dönemi, vatandaşımıza verdiğimiz sözleri yerine getirmek için çalışma yanında ülkenin yakasından düşmek istemeyen vesayet güçlerine karşı yürüttüğümüz mücadeleyle geçti. Ardından FETÖ ve PKK devreye sokularak milli irade gasbedilmek, vatanın bütünlüğü bozulmak, devletimiz ele geçirilmek istendi.” ifadelerini kullandı.

Milletle birlikte saldırılara göğüslerini siper ettiklerini anlatan Erdoğan, “Bu hayasız akınların tamamını boşa çıkardık. Bu arada demokratik atılımlarımızı kalkınma hamlelerimizi eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, her alanda başlattığımız yatırım seferberliğini hiç aksatmadan sürdürdük. Sadece asırlık ihmalleri telafi etmekle 2023 hedeflerini hayata geçirmekle kalmadık. Türkiye Yüzyılı’na giden yolun taşlarını da döşedik. Tüm bu süreçte geneliyle yereliyle, halk oylamasıyla tam 17 defa milletimizin huzuruna çıktık. Hamdolsun her biri tarihi bir imtihan olan seçimlerin tamamından da sandıktan alnımızın akıyla birinci olarak çıkmayı başardık. Şimdi 18. seçimimize, 18. imtihanımıza hazırlanıyoruz.” diye konuştu.

Milletin desteğiyle bu seçimi de başarıyla tamamlayıp Türkiye Yüzyılı yürüyüşünü hızlandıracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“İzmir’in bu seçimlerde kendisini yıllardır ihmal edenlerden sandıkta hesap soracağına, tercihini gerçek belediyecilikten yana yapacağına yürekten inanıyorum. Türkiye artık çeyrek asır, yarım asır öncesinin Türkiye’si değildir. Altyapı eksiklerini tamamlayan siyasi ve ekonomik bağımsızlığını tahkim eden Türkiye’nin bölgesel ve küresel sorumlulukları da artıyor. Genişleyen siyasi etki alanımız, hacim ve miktar olarak büyüyen ekonomik ilişkilerimiz, derinleşen sosyal münasebetlerimiz, canlanan tarihi ve kültürel mirasımız yani güçlenen Türkiye gerçeği sebebiyle dünyada olup biten hemen hiçbir meseleye gözümüzü kapatma, arkamızı dönme lüksüne sahip değiliz. Rusya-Ukrayna Savaşının barışla sonuçlanması için gösterdiğimiz gayretin gerisinde bir hakikat var.

Balkanlar’da ve Kafkaslar’da yaşanan her gelişmeye dikkat kesilmemizin süreçlerin aktif olarak içinde yer almamızın gerisinde bu hakikat var. Orta Asya’dan Güney Asya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada kurduğumuz kapsamlı ilişkiler ağının gerisinde bu hakikat var. Gazze’deki Filistinlilere yapılan zulümlere, uygulanan katliamlara, sergilenen insanlık dışı vahşetlere karşı en üst perdeden gösterdiğimiz tepkinin gerisinde de aynı hakikat var. Uluslararası Adalet Divanının bu hususta dün aldığı karar, ‘Dünya beşten büyüktür’ haykırışımızın adeta bir aksi sedasıdır. İsrail’i bir kez daha uluslararası toplumun ve kurumların sesine kulak vererek saldırılarını ve katliamlarını bir an önce durdurmaya çağırıyoruz.”

“Kimin ne dediğine değil, milletimizin ne istediğine bakacağız”

Tüm bu gerçeklere rağmen hala Türkiye’nin sadece kendi topraklarında ve kendi vatandaşlarından ibaret bir güç olmadığını anlamayanlar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Şayet biz kendi topraklarımızda ve kendi vatandaşlarımızla sınırlı kalsaydık bizi bu coğrafyadan 40 defa kazıyıp atmışlardı. Türkiye, başka ülkelerin başına gelse defalarca yeksan olmalarına yol açacak badireleri, gerisindeki bu görünmeyen gücün büyüklüğü sayesinde atlatmayı başarabiliyor. Her kim aksini iddia ediyorsa bu ülkenin içe kapanmasını, bu milletin kendini tecrit etmesini istiyorsa emin olun ardında ya bir ihanet ya bir sefil ya gaflet vardır. Bunun için hep diyoruz ki biz kimin ne dediğine değil, milletimizin ne istediğine, hangi istikameti gösterdiğine bakacağız. Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da aynı anlayışla yürütecek ve neticelendireceğiz.”

Yerel seçim sürecinde İzmir’in kendilerine vereceği desteği çok önemli gördüklerine dikkati çeken Erdoğan, “Ne İzmir ne de İzmirlilik kimsenin tekelinde değildir. Bu şehre aşkla sevdayla azimle hizmet eden herkes İzmirlidir. Aksini söyleyenler İzmir’e en büyük kötülüğü yapanlardır. Esasen bu iddiayla eser ve hizmet yerine istismar peşinde koşarak ortada dolaşanların gayesi, şehri ihmal ederek İzmirlilere yaptıkları ihanetin ve boğazlarına kadar battıkları yolsuzlukların üzerini örtmektir.” ifadelerini kullandı.

“Bu şehrin ve insanlarının hizmetkarı olmaya talibiz”

İzmir Körfezi’nin kokudan geçilmediğini, belediye başkanı olmadan önce İstanbul’da Haliç’in de böyle olduğunu anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Haliç’i bu pisliklerden biz kurtardık. Şu andaki zat göreve geldikten sonra tekrar Haliç eski haline dönmeye başladı. İzmir’in ilçelerinin, mahallelerinin, sokaklarının hali ortada. Şu güzelim körfezi önce kokutup sonra kimyasal maddeyle o kokuyu bastırmaya çalışanların bu şehre verecekleri hiçbir şey yoktur. Gençler, İzmir halkını tıpış tıpış sandığa gidip kendilerine oy verecek güruh olarak görenler, bu şehrin insanlarının gönlünü kazanmak için niye uğraşsın? Biz, İzmir’e efendi olmaya değil, bu şehrin ve insanlarının hizmetkarı olmaya talibiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de Konak Tüneli açılışını, deprem konutlarının inşası ve yaptıkları diğer hizmetleri bu anlayışla hayata geçirdiklerini vurgulayarak, “Bunlarda darbecilikle övünmekten bölücü örgütün güdümündeki partiye şehri peşkeş çekmeye, ecdada ve insanımızın değerlerine küfretmeye kadar her türlü rezillik var. Tüm bu rezilliklerini Atatürk’ün silüeti altında gizleyeceklerini sananlar inşallah 31 Mart’ta hak ettikleri dersi alacaklardır.” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ’ın AK Parti’nin her kademesinde İzmir’e ve Türkiye’ye hizmet ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“İzmir’i karış karış bilen, İzmirlinin her derdiyle dertlenen bu kardeşimizi, ilçe adaylarımızla birlikte sizlere emanet ediyoruz. Uzun yıllardır gereksiz tartışmalar, vizyonsuz yöneticiler, istismarcı siyasetçiler elinde heder olan İzmir, inşallah Hamza Dağ kardeşimizle birlikte tarihi bir silkiniş, tarihi bir atılım içine girecektir. Derdi İzmir, İzmir’in geleceği olan herkesi siyasi düşüncesi ne olursa olsun Hamza kardeşimizin yanında yer almaya davet ediyorum. Cumhurbaşkanı’nız olarak ben de tüm imkanlarımızla İzmir’i ayağa kaldırmakta her zaman olduğu gibi seferber olacağız.”

Toplantıdan notlar

Toplantının yapıldığı salonda “Reis, güç verdiğin kadınlar dağ gibi burada” pankartı, “Hazırız, kararlıyız”, “Biz İzmir’iz, başarabiliriz” yazılarıyla AK Parti ve Türkiye Yüzyılı amblemleri yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından 30 ilçe belediye başkan adayını alfabetik sıraya göre çağırarak tanıttı.

Toplantıya, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti ve MHP il başkanları ile milletvekilleri de katıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir