Vincenzo Montella, Maslak’taki ESA Arena’da gerçekleştirilen markalar ve spor konferansı Brand & Sport Summit’in “Euro 2024 Yolunda” başlıklı oturumda açıklamalarda bulundu.
Yaptığı görevin önemini bildiğini vurgulayan Montella, “Türkiye gibi büyük bir ülkeyi temsil ettiğimizi bilmemiz gerekiyor. Sonuç tabii ki bir çok şeye bağlıdır. İlk maçlarımızda kendimizi gösterdik. Sonuçlar olumlu oldu. Ülkenin ruhu sahada net algılanıyordu. İlk hedefimiz buydu. Bu maçlar aracılığıyla Türkiye’nin ruhunu yansıtmak istiyoruz. Bence ilk hedef budur. Avrupa Kupası’nda da bunun olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Futbolculuk ve teknik adamlığın farklı şeyler olduğunu aktaran İtalyan teknik adam, A Milli Takım ile elde ettiği başarı hakkında ise, “Çok şanslıydım diyebilirim. Göreve geldiğimde yarı Türk müyüm diye de düşündüm. Neredeysen ona göre çalışacaksın. Türkiye’ye geldiğimde rahatım, keyifliyim, mutluyum. Kültüre uyum sağlamak önemli. Alışkanlıkları tepetaklak etmek diye bir şey mümkün olmaz, fikirlerini getirirsin ama bulunduğun ortama uyum sağlarsın. Öncelikle benim uyum sağlamam gerek. Biz sahada kimliğimizi, gururumuzu ortaya koymalıyız. Takım olarak en iyisini yapmaya ve hedefe ulaşacağımıza ikna olmalıyız. Hedefimiz bizden beklenenin en iyisini vermek ve sahada takım bütünlüğümüzü ortaya koymak. Sahada bunun sonucunu alacağız. Her şeyi kazanmalıyız anlayışından uzaklaşmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
Montella, taktik ve oyuncu tercihi hakkında gelen bir soruya ise, “11 futbolcu var, denge en temel şey olmalı. Futbolcuların özelliklerine göre denge seçilmeli. Atak yaparken illa 9 numara da şart değil. Nasıl atak yapacağınızı bilmek ve organize olmak gerek. Futbolcuların özelliğine göre bunu belirlemelisiniz. Örneğin Kerem her zaman kaleyi hedefleyen bir oyuncumuz, eğer ileride oynamasa da yine kaleye yönelik olarak 9 numara gibi ileriye gidebilir. Bu yapboz gibidir, tüm parçaları tam bir araya getirmek gerek.” yanıtını verdi.
Vincenzo Montella, futbola tutku ile bağlı olduğunu belirterek, “Napoli’de küçük bir köyde büyüdüm, yapılacak pek bir şey yoktu. Futbola tutku duymak çok doğal bir şeydi. Sadece futbol vardı. Sürekli sol ayağımı çalıştırdım, antrenmanlar yaptım ve sol ayakla oynamaya başladım. Bu da motivasyonun insanı nerelere ulaştığını gösterebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Montella, Türk futbolunda belirli bir taktik olmadığı yönündeki eleştiriler hakkında ise, “Her ülke kendi alışkanlıklarını sürdürebilir. Zayıf noktalar da olabilir. İtalya’da da bazen çok fazla taktik var deniyor, bu da bir eleştiri, doğru dengeyi bulmak gerek. Maç sırasında bir miktar taktik dışında bireysel başarı gerekiyor. Sonunda bunun bir takımı oluşturması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Milli takım aday kadrosundaki genç oyuncuların tahmin edilenden daha büyük birikimi olduğuna vurgu yapan İtalyan teknik adam, Arda Güler hakkında gelen bir soruyu, “Arda çok yetenekli bir futbolcu, bunu da gösterdi. Durumuna üzülüyorum ama en kısa zamanda en iyi haliyle ve sürekli şekilde aramızda olsun istiyorum. Sağlıklı olduğunda ona sahada yer bulmak hiç zor değil. Ancelotti’nin de neler dediğini duydum, dışta, içte, orta sahada her şekilde farklı yerlerde oynayabilir. Her yerde oynar yeter ki sağlıklı olsun.” diye yanıtladı.