TARIM

Yıllar önce katıldığım partimizin eğitim programlarının birinde, ziraat mühendisi olan İstanbul’un eski belediye başkanı rahmetli Ahmet İSVAN ın anlattığı mükemmel tarım politikası önerilerini özenle not etmiştim. Bunları sizinle paylaşmak istedim. Parti tarafından faydalı bulunursa hem ülkemize çok katkı yapacak hem de Sn. İSVAN ın ruhu şad olacak onu da minnetle anmış olacağız.

TARIM

  • PLANLAMA
  • Toprak analizlerinin yapılarak nerelerde hangi ürünlerin daha verimli yetişeceğini belirlemek,
  • Yurt içi ve yurt dışı gereksinime göre miktar planlaması yapmak (Senelere göre bir yıl az, bir yıl çok fazla ürün alındığında ürünün çöpe dökülmesini önleyerek çiftçimizin alın terini ve sermayesini korumak)
  • Tarım radyosunu faaliyete geçirmek böylelikle her yöreye göre farklı tarih aralıklarında yapılması gereken ilaçlamaları sadece o tarih aralıklarında yaparak hem ilaç israfını önlemek hem de doğaya saygılı tarım yapmak
  • Partimizin ziraat mühendisleri ışığında köylümüze yeni öneriler sunarak yörelere göre ürün çeşitliliği yaratmak (örneğin Brüksel lahanası, Kinoa gibi yeni ürünlerle tanıştırmak)
  • EYLEM PLANI
  • Bütün gübre fabrikalarının kamulaştırılması yenilerinin eklenmesi
  • Tarım ilaçları için yeni arayışların açıklanması
  • Çiftçiye özel olarak rengi değiştirilmiş sadece tarım araçlarında kullanma izni olan ucuz motorin verilmesi, özel aracında kullanması durumunda cezalandırılması
  • Atatürk döneminde uygulamaya konan tohum üretme merkezlerinin aktif hale getirilmesi sayılarının arttırılması
  • Tarım araçları üretiminin özendirilmesi, desteklenmesi
  • Sulama sistemlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çok düşük ücretlerle çalıştırılması
  • TMO nun eski aktif durumuna getirilerek çiftçinin tefeci tüccarın elinden kurtarılması
  • Ziraat Mühendisi, Veteriner, Pratisyen doktor üçlüsünün hesap yapılarak sayısı belirlenecek olan birkaç köyün orta noktasına yapılabilecek olan köy destek merkezleri (KÖYDESMER aracılığıyla konforlu evlerde oturmaları sağlanmalı, Mesai saatleri tamamen köylülerin işe başlama ve işi bırakma saatleriyle aynı olmalıdır. Örneğin yazın çok uzun bir mesai söz konusuyken kışın bu ekibe verilecek kitap, yayın desteği, eğitim gibi etkinliklerle kendilerini daha iyi yetiştirmelerine olanak tanınacak onların mesaisi bu olacaktır. Böyle bir planlamada işsiz ziraat mühendisi, veteriner kalmayacak tarım ve hayvancılık bilgi çerçevesinde verimli üretime yönlendirilmiş olacaktır.
  • Her evde bir traktör yerine köy destek merkezlerimizde (KÖYDESMER) bulundurulacak olan traktörlerin, biçerdöverlerin, mibzerlerin vb. ortak kullanımıyla israfın önlenmesi ve batının tüketim toplumu (pazarı) olgusu kırılmalı, köylümüz öncelikli ihtiyaçlar sıralaması yapmaya özendirilmelidir. Bu anlayış ülke çapında da israfı önleyecek, atıl kalan araç gereç sayımızı azaltacak köylümüzün parasını daha farklı yönlere harcayarak hayat konforunu arttırması sağlanmalıdır.
  • Köylerimize kent konforunu yavaş, yavaş taşıyarak köyden kente göç önlenmeli, köylümüzü faizsiz kredilerle alabilecekleri güneş panelleri tanıtılarak gusül abdestlerini soğuk suyla değil, sıcak suyla almaları sağlanmalıdır. Yine ülkemizdeki internet ağı hem daha etkin hem de kullanılabilir kaliteye getirilerek köylü çocuklarımızın kendilerini eğitmeleri, geliştirmeleri sağlamalıdır.
  • Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla paketleme tesisleri oluşturulmalı, köylünün tüm gereksinimleri gerektiğinde Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla Ziraat Bankasının düşük faizli kredileriyle karşılanmalıdır.

 

 

LOJİSTİK PAZARLAMA

  • Yurt içi sevkiyat ve pazarlama tamamen Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla yapılmalı
  • Yurt dışı Pazar bulma ve satış; örneğin ilk ürün çıktığında Dünyanın 8 tarım borsasına bu ürünler Tarım Bakanlığı aracılığıyla gönderilecek, buradaki fiyatlar tarım radyomuzda duyurulacak üreticimiz hangi merkeze göndermek isterse orayı tercih edecek, sevkiyat Tarım Bakanlığı sorumluluğunda yapılarak üreticinin ürününün ödemesi; beklemeksizin doğrudan Ziraat Bankamızdan yapılacaktır. Böylelikle hem üretici beklemeden alın terinin karşılığını alacak hem de devlet düzenli döviz girdisi elde edecek, yurt dışı dolandırıcılık olayları da önlenmiş olacaktır.
  • Katma değer yaratma anlamında sebzeler yaş olarak satılabileceği gibi, kurutulmuş olarak da Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla kurulacak olan tesislerde işlenerek, ambalajlanacak artı değer sağlanacaktır. Örneğin salatalıkların turşu halinde, domates, bamya, biber kurutulmuş olarak kavanozlarda ambalajlanacak, enginarlar özel dilimler halinde konserve olarak satışa sunulacaktır. Her türlü sebzeler için konserve üretimi özendirilecektir. Ülke içinde taze sebze satışı ağırlıklı olurken yurt dışı için konserve üretim ve satış hedefleri konarak ilerlenecektir.

MEYVECİLİK

  • Mevsimsel ve yöresel planlamalar yapılarak üretim özendirilecek, taban fiyatlar ürün toplanmadan açıklanacaktır.
  • ÇAY ve FINDIK: Özel işletmeler kamulaştırılacak, üreticinin ürünü bu işletmeler aracılığıyla peşin ödemelerle alınacaktır. Fındıkta İtalyan firmalarının aldığı fındıklıklar geri alınacak Dünya fındık üretiminin % 80 inden fazlasını üreten ülkemiz Dünya fındık fiyatlarını belirleyerek hak ettiği seviyeye yükseltilecektir.
  • ZEYTİN: zeytin bölgelerindeki boş olan kamu arazilerine zeytin ekme seferberliği yapılacak, zeytinyağı ülke içinde olabildiğince ucuz olabilmesi için basit şişelerde satışa sunulurken, yurt dışı satışlarda 300, 400, 500 ve 700 cc. lik gösterişli şişelerde gönderilerek katma değer sağlanacaktır. Üreticiler desteklenecektir.
  • İNCİR: İncir ağaçlarının çoğaltılması için kamu arazileri kiralık veya satılık olarak halka açılacak, üretilen incir yurt dışına düzgün ambalajlarda pazarlanacak, yurt içi tüketim için incir tanıtımına önem verilecek bu değerli meyvenin halk tarafından tüketimi arttırılacaktır.
  • CEVİZ: En verimli yetişecek ceviz bölgeleri belirlendikten sonra, her yıl belirlenen yüksek sayıda ceviz ağacı ekilerek 20 yıl oyunca ceviz ormanları oluşturulacak, 20. Yılın sonunda her yıl ekilen ağaç sayısı kadar ceviz ağacı kesilerek kerestesi dünya piyasasına pazarlanacaktır. Bir taraftan orman yenilenirken diğer tarafından kerestesi çok değerli olan ceviz kerestesi mobilya sektörüne pazarlanacaktır. Kabukları aktif karbon üretimi için kullanılacaktır.

Cevizin meyvesi de kabuklu ve iç ceviz olarak özenle üretilip pazarlanacaktır.

  • KESTANE: En verimli yetişecek kestane bölgeleri belirlendikten sonra, her yıl belirlenen yüksek sayıda kestane ağacı ekilerek 20 yıl oyunca kestane ormanları oluşturulacak, 20. Yılın sonunda her yıl ekilen ağaç sayısı kadar kestane ağacı kesilerek kerestesi dünya piyasasına pazarlanacaktır. Bir taraftan orman yenilenirken diğer tarafından ceviz gibi kerestesi çok değerli olan kerestesi mobilya sektörüne pazarlanacaktır.

Kestanenin meyvesi doğrudan satılabildiği gibi kestane şekeri ve reçeli yapılarak katma değer sağlanabilir.

  • BADEM: Badem meyvesi de kabuklu ve iç badem olarak özenle üretilip pazarlanacak, bir kısım meyvelerden de badem yağı üretilecektir. Kabukları aktif karbon üretimi için kullanılacaktır.
  • FISTIK: Ülkemizde yetişen yer fıstığı, çam fıstığı, Antep fıstığı gibi çeşitlerin yanı sıra KAJU gibi yurt dışından gelen ürünlerin ülkemizde yetiştirilebilme olanakları araştırılacak, ambalajlama ve yağ üretme geliştirilecektir. Özellikle yurt dışı satışlarda küçük ambalajlar şeklinde vakumlu bir şekilde sunulacak katma değer arttırılmış olacaktır.
  • ELMA, ARMUT, ERİK, KAYISI, ŞEFTALİ gibi meyveler daha çok dilimlenmiş konserveler şeklinde, marmelat, reçel şeklinde pazarlanarak yurt dışı satışlardan çok daha fazla döviz girdisi sağlanacaktır. Meyve suyu ve marmelat-reçel fabrikaları için üretici birliklerine krediler sağlanarak üreticilerin ortak oldukları fabrikalar açılacaktır.
  • Yörelere göre tespit edilen özelliklere göre verimliliği arttıracak olan fidanlar araştırılarak yurt dışından farklı elma, armut, erik vb. üreticilere sunulacaktır. Şeftali çekirdekleri aktif karbon üretimi için kullanılacaktır.
  • Tropik meyvelerin çeşitleri özellikle Akdeniz bölgesinde özendirilerek yurt içi ve yurt dışı satışları hedeflenecektir.

MEYVECİLİKTE ANA DÜŞÜNCE MEYVEYİ YETİŞTİĞİ ŞEKLİYLE DEĞİL İŞLEYEREK KATMA DEĞER SAĞLAYARAK DÖVİZ GİRİŞİNİ ARTTIRMAK OLMALIDIR.

HAYVANCILIK:

  • KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK: Ülkemize özgü türler korunarak sürüler oluşturulacak bunun yanı sıra süt keçisi yetiştiriciliği için yurt dışından damızlık keçiler getirilerek keçi sütünden özellikle peynir ve dondurma üretiminde faydalanılacaktır. Yurt dışında faydalı görülen bir koyun türü bulunursa onunda damızlık üretimi şeklinde sayısı arttırılma çalışmaları yapılacaktır.

Koyunların sadece süt ve eti için değil aynı zamanda yünü için de yetiştirilerek yün üretimi özendirilmelidir. Yünlü giyim eşya çeşitleri arttırılmalı üreticilerin ortak olacakları üretim tesisleri kurulması desteklenmelidir. Böylelikle katma değer sağlanmalıdır.

Süt ve süt ürünleri için pastörize tesisler arttırılmalı üreticimizin sütünü hak ettiği fiyatlardan satarak yüzünün gülmesi sağlanmalıdır.

  • BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK: Et ve süt hayvanlarının sayısı belirlenen hedefler doğrultusunda arttırılmalı, ülkemize özgü ırklar korunup geliştirilmeli, yurt dışından ülkemize uyumlu damızlık ırklar getirilmelidir. Manda sayıları arttırılmalıdır. (Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Yılmaz BÜYÜKERŞEN in bu konudaki çalışmaları incelenmelidir.)

Öncelikle meralar ıslah edilmelidir. Japonya’da hayvanların meralarda otlaması videoya çekiliyor. Isırdığı otu yemeden tükürüyorsa o otlar meradan temizleniyor. Böylelikle sadece severek yiyeceği otlar meralarda kalıyor. Bu da verimliliği arttırıyor.

Yem fabrikaları devletleştirilmeli, veteriner hizmetleri açılacak olan köy destek merkezleri (KÖYDES MER) aracılığıyla ulaşılabilir olmalıdır.

Et ve süt entegre tesis yatırımları özendirilmelidir.

  • KANATLILAR: Et ve yumurta olarak iki bölümde değerlendirebileceğimiz bu grupta; hindi, kaz, ördek et hayvancılığı için, tavuk ve bıldırcın yumurta hayvancılığı için doğal yemlerle beslenerek yurttaşlarımız GDO lu etleri ve yumurtaları yemekten kurtarılmalıdır.

Et pazarlaması için yurt dışı pazarlar bulunmalı, etler işlenerek paketlenmiş olarak satılmalı katma değer sağlanmalıdır.

Yumurtalar yurttaşlarımıza sunulacağı gibi sarısı ve beyazı ayrılarak pastacılık sektörüne cam ambalajlarla sunulmalı katma değer sağlanmalıdır.

  • BALIKÇILLIK: Deniz balıkçılığının yanı sıra tatlı su balık çeşitlerimiz arttırılmalıdır. Hemen, hemen her ilimizde bulunan akarsu, göl veya baraj göletlerinde kültür balıkçılığı özendirilmeli ülke insanımızın beynine fosfor gitmesi sağlanmalıdır. Özellikle Karadeniz kıyılarında başlatılan somon balıkçılığı geliştirilmeli yurt içi tüketiminin yanı sıra yurt dışı satış kolaylığı sayesinde döviz girdisi sağlanmalıdır. Ege ve Akdeniz’de ton balığı balıkçılığı ve işleme tesisleri kurulması teşvik edilmelidir.
  • ARICILIK: Hemen, hemen tüm ülkemizde yapılabilen arıcılık için ciddi eğitimler planlanmalı, bal üretimi arttırılmalıdır. Ülkemize has arı cinsleri korunup arttırılmalıdır. Dağlarımızdaki doğal flora korunup, kollanmalı doğal çiçek çeşitleri arttırılmalıdır.
  • İPEK BÖCEKÇİLİĞİ: Özellikle dut ağaçlarının bol olduğu bölgelerimizde ipek böcekçiliği eğitimleri verilerek ipek ve ipekli kumaş üretimleri sağlanmalıdır. (Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Yılmaz BÜYÜKERŞEN in bu konudaki çalışmaları incelenmelidir.)

 

SON SÖZ

  • Bütün bu düşünceler için devletin özelleştirilen gübre ve yem fabrikaları devletleştirilmeli sayıları daha da arttırılmalı, tarım ve hayvancılık ilaçları devlet tarafından üretilmelidir.
  • Et Balık Kurumu yeniden açılmalı, Sür Ve Süt Ürünleri Kurumu Kurulmalı, Mezbahalar tekrardan belediyelerin kontrolünde tesisler haline getirilmelidir.
  • Bu ülke sanayi devrimlerini takip etmekten elbette vazgeçmeyecektir. Ancak tarım ekonomisini doğru uygulayarak bütçemize çok ciddi katkılar yapılabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir