YÜZ YILIN ACI UTANCI
Bugün, teğmenlerimizin ihraç edilmesi, bizim gibi bir ülke için son derece büyük bir utanç ve saygısızlık teşkil etmektedir. Şeriat zihniyetiyle yönetim arzusu taşıyanların, kadın başarısını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri söylemlerini gölgede bırakarak durumu meşrulaştırma çabası, en derin anlamda bir ihanet ve sefalet örneğidir; bu durum kesinlikle ne kabul edilebilir ne de tolerans gösterilmelidir. Ülke, son yüzyılda bu denli bir ihraç sebebi yaşamamıştır. Kaldı ki, teğmen kızlarımızın bu başarılı olmaları, kimi çevreyi neden bu denli rahatsız etmiştir? Mustafa Kemal’in askeriyiz demek, tarihten beri bir suç unsuru taşımaktadır. Öyle ki beyanlar ve örnekler ışığında, tüm TUGVA törenlerinde beyaz kefen ve benzeri unsurlar vurgulanırken, “Şeriata yemin edin, şunun askeriyiz” demeleri açık bir suç oluşturmakta; bu durumun da soruşturma gerektirip gerektirmediği tartışma konusudur. Şu anda teğmen kızlarımız aracılığıyla kadınlara yönelik haksızlıklar sergilenmekte ve bu eylem, yalnızca bayanların başarısını gölgede bırakmaktan başka bir anlama gelmemektedir. Son olarak, kıymetli komutanım. Sözleriyle bu üzücü durumu noktalamak istiyorum.. “Ant içeriz ki, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, Yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizleri bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler, Türk istikbalinin evlatlarıyız, şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!” Teşekkür ederim. Komutanım.
Gülper YILMAZ