KİRLİ SİYASET
Kirli siyaset ve seçkin ahbap çavuş ilişkileri en güçlü partileri bile içten içe eritir. Parti tabanın en doğal hakkıdır kendi ile ilintili ve iç içe olan derdini anlayabileceği ve doğrudan görüşebileceği kadrolarla temsil edilmek onunla bütünleşerek hem halkın hem yaşadığı kentin sorunlarını iletebilmek imkanını bulsun. Atama ile yapılan tüm yönetimler parti tabanından uzak sadece üst yönetimlere yaranmak için pembe tablolar çizerek yalakalık yapmaktan öteye geçememektedirler. Bu da her geçen gün partinin erimesine, sağlıklı, birikimli, deneyimli yetişmiş bireylerin dışlanmasına ve tabanın her atama sonrası liyakatsız, birikimsiz, donanımsız bireylerin temsil makamlarını doldurmasına sebebiyet vermektedir. Bu yönetimler tabandan uzak ve onların atanmasına neden olanların uydusu haline gelmesi ister istemez tabanda küskünlüklere ve parti içinde kopmalara neden olmaktadır. Böyle bir yönetim tarzından en büyük zararı o siyasi partiler görür ve zamanla erir gider. Bunun adına dışlama politikaları ve tam bir anti demokratik uygulama yöntemi denir.
Örneğin il başkanının atanmasını sağlayan vekiller il başkanının üzerinde bir temsilci bile el altından bulunduğu kentin tüm kurumlarına hükmedecek bir kurum sorumlusu belirleyebiliyor ve bu belirlenen kişi o kentin kralı gibi hareket edebiliyor. İstediği kişilerin işlerini görüyor. İstemediği sevmediği kişileri dışlayıp yok sayabiliyor. Böyle bir yönetim şekline sıcak bskılabilinir mi? Maalesef oylar azalıyor parti eriyor. Ve güneşin sıcağından doğrudan etkilenen buz gibi yok olmaya mahkum ediliyor. Oysa o buzu eritmekten korumanın yolları aranmalı ve ahbap çavuş ilişkilerden vaz geçilmesi ve tabanın sesine kulak verilmesi ve en önemlisi tam demokrat bir yapılanma için derhal Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarını demokratik bir şekilde değiştirmek ve derhal TBMM de görüşmelere başlanması gerekmektedir. Yoksa bundan en büyük zararı halkımızla birlikte Siyasi Partiler görecektir.
Bizden söylemesi.
Tabiki anlayana.