TOPLUMDA KADININ YERİ.
Ev kadını deyince aklımıza neler geliyor? Sadece yaşadığı ev içi ile sınırlanmaya zorlanan kadınlar mı? Bence bu geliyorsa doğru düşünce diyorum çünkü toplumun tam da içerisine yerleşen bu cümle hep beslenerek büyüyüp gitmiş, ev kadını sadece analığı ve hanımlığı ile anılıyor. Başarıları görülmüyor çünkü ev kadını deniliyor. Ne yapacağım ki ya da ben beceremem ki gibi öz güven zedelemesi yaşatıyor bazı kadınlar bu kısıtlama içerisinde yaşamayı kabul ederken bazı kadınlar da kalıplaşarak hayatlarımızı kısıtlamamıza neden olan bu cümlenin aksini ispata gidiyor. Çünkü ev kadınının başarısını göremiyoruz. Ya da başarılarıyla ev kadınlarını yana koymak belki de işimize gelmiyor. Hayat arkadaşımız eşimiz ve dostlarımız bile, otur evinde yemeğini yap, evladına bak, gibi cümleler kuruyor değil mi?
Oysa kadın tüm bunları kolaylıkla yapabilen bir varlıktır. Hem evinde hem de dışarıda çalışan kadınlar bugün görülmese de duyulmasa da büyük başarılara imzalar atarak yollarına devam etmektedir. Bir kadın hem ev kadını hem eş hem anne hem de başarılı bir meslek sahibi olabiliyor ve olmaya da devam edecektir. Tıpkı tarihte olduğu gibi. Yıllar önce milli mücadeleye katılan kadınlarımızın her biri aynı zamanda birer ev kadını idi. Ama onları yad ettiğimizde her seferinde tüylerimiz diken diken olur. Çünkü her birisi ev hanımı olduğu kadar bir vatan kurmaya çalışan bir nefer adeta bir asker olmuşlardır. Birlik ve beraberlik için hiçbir şey engel değildir. Bunun delili tarih ve kadının kendisidir.
Pervin GÖKSEL
Yazar