101 YIL Nice Yıllara Türkiyem
Cumhuriyetimizin değerinin 101’inci yılında etrafımızı doğudan batıya saran savaş ortamının
yarattığı kan ve göz yaşı arasında daha iyi anlaşıldığını umuyoruz. Bizi biz yapan değerleri bir
araya toplayan ülkesel bütünlüğümüzü simgeleyen cumhuriyetimiz bu toprakların vaz geçilmez
değeridir. Irk dil din ayrımı olmadan bir arada yaşadığımız ülkemizin üzerinde asırlardır bize dost
görünen düşmanlarımızın nihai emellerine ulaşmalarına engel en büyük güç sahip olduğumuz
cumhuriyettir. Ülkemizde ne zaman daha barışçıl özgür bir ortamdan bahsetsek dost bildiğimiz
düşmanlarımız biz izin vermeyiz mesajını en kanlı şekilde iletmeye çalışıyor.
TUSAŞ saldırısı bize vermeye çalıştıkları son mesaj, yine adı belli dost gözüken düşmanlarımız
yönettikleri yap işlet devret modeli taşeron ekibe bu nafile mesajı iletmeleri için düğmeye bastı.
Aslında tamamen ticari bir faaliyet haline gelen PKK; ideolojileri olmayan kâğıt üstünde felsefe
yürüten bir taşeron şirket olmaktan ileri gidemeyeceğini gayet iyi biliyor. Yine de uluslararası
kiralık-ticari görünüm adına cumhuriyetimizin edinimlerine karşı beyhude bir gösteriş hareketi
içinde olmaktan geri kalmamaya çalışıyor. Kendi halkını dahi öldürmekten çekinmeyen bu
çoktan iflas halin de kiralık kuruluş kendilerini besleyen zengin silah tüccarı devletlerin gelecekte
nasıl bir plan yaptıklarından bir haber. Asla düşündükleri başka bir devlet sahibi olamayacaklar.
Sadece eldeki eski silahların elden para karşılığı çıkarılıp yenilerinin deneme sahası olduklarının
farkında değiller. En basit örnek Suriye’nin baş destekçisi Rusya niçin İsrail’in Başkent Şam
şehrini bombalamasına karşı çıkmıyor? Çünkü Ukrayna’da savaşırken Amerika’nın Ortadoğu’da
oyalanmasını istiyor; Suriye Rusya için bir amaç değil bir araç. Aynı taşeron PKK şirketinin
Ülkemizi huzursuzluklarla oyalayıp Türkiye’nin gelişmesine engel olmaya çalışan ABD gibi. Güçlü
Türkiye Ortadoğu’da İsraillin önünde en büyük engeldir.
Şimdi yeni bir siyasi oyunla ülkemizin gündemini değiştirip halkımızı bölmeye çalışmaları ne
yazık ki en aydın kitleler ve partiler tarafından bile anlaşılmıyor ve başka anlamsız diyaloglara
giriliyor. Amaç içimizde boş tartışmalar yaratıp bizi oyalamak. Kendi içimizde anlamsız siyaset
konuşmalarımıza dalmamız. Ekonomik ortamın dünyada getirdiği çöküntüden emin adımlarla
ilerleyerek çıkmaya çalışan ülkemizin dikkatini başka yere çekmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin
ülkesini seven güçlü bağlarla devletine bağlı toplumunu karamsarlığa sürüklemek. Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarının bu boş eskimiş oyunlara karnı tok yeter ki siyasiler bu oyuna
gelmesin.
Yalan bir pandemi korkusu ile insanlarımızı hastalıklara açık hale getiren aşılarla toplumsal
sağlığımızı zayıf düşürüp ekonomik gelişimimizin önünü keserek yıllar kaybettirdiler. Şimdi aşı
firmaları mahkemelerde yurt dışında tabi yargılanıyor ama bize büyük zarar verdiler. Olmadı
Ortadoğu savaşı Filistin savunmasız olduğu için kurban seçildi. Her şeyin para ile ölçüldüğü bir
dünyada yaşıyoruz. Savaşlar, hastalık tedavileri her şeyin sonu para ile ölçülüyor. Silah
şirketlerinin en büyük hissedar olduğu kurumlar ilaç şirketleridir !!!Mekanik veya biyolojik silah,
silahtır. Tedavisi için ilaç gerekir. İlaç için Para ödemeniz gerekli.
Kısa matematik hesabı eşittir PARA
Tarih nice büyük hesapları olan art niyetli devletleri zamana hapsetmiştir. Biz o devletlerin
oyunlarına gelmeyecek kadar akıllı bir toplumuz yeter ki siyasilerimiz toplumla aynı düşünceye
sahip olsun.