Adil Bir Yaşam
Adil bir düzen ve adil bir dünya için önce kendi içimizde adaleti sindirmek gerekli. Kendini kandırarak hayallerden bir Dünya inşa eden kişi gerçekler karşısında adil davranamaz. Toplumsal düzeni korumak için kişileri topluma kazandırmak adına ceza yasalarında indirimler uygulamak,ceza alan kişinin sebep olduğu karşı mağduriyetleri göz önüne almazsak işte o zaman asıl mağdurları cezalandırmış oluruz. Evet adalet her insana lazım ama adalet sağlanırken kesin kanıtlar ışığında kararlar verilirse o zaman af yasasına gerek kalmaz. Batıya uyum sağlamak adına kendi toplumsal karakterimize ters düşen alınan kararlar bizi sadece batının istediği yöne götürür. Bize dayatılan birçok unsura baktığımız zaman bunların aslında batı dünyasında uygulanmadığını görürüz. Örneklersek Avrupa devletlerinde ceza uygulamalarında kaç yılda bir af çıkar ya da af çıkıyor mu? Çünkü mahkemelerde verilen kararlardan şüphe oranı %5! ‘Adalet Mülkün Temelidir’ Bu ifade sadece mahkeme duvarlarında yazılan bir yazı olmamalı.Çünkü mülk bizim insan olarak varlığımızdır.İnsani değerlerimizi kaybetmeye başlarsak kaybedilmiş değerler üzerinden adaleti sağlamaya çalışırız ki bu toplumun çöküşüdür.Çökmüş bir toplum millet olma özelliğini kaybeder.Devletler adalet sistemi düzgün işlemediği zaman istedikleri kadar bilimde ilerlesinler varacakları sonuç 2.dünya savaşının sorumlularının akibetini yaşamaktan kaçamazlar. Adalati sağlamak için iyi yetişmiş sosyal ve psikolojik açıdan donanımlı karar vericiler yetiştirmemiz gerekli.Öyleki bu karar vericiler tüm cezai şartlar oluştuğunda karar vermeden önce aynı vakaların kendi başlarına gelmesi halinde ki duyguları analiz edebilmeli kararlarını ona göre vermelidir. Suç işleyenler nasıl olsa bir şekilde iyi avukat bulurum ya da bir gün af çıkar diye düşünürse; adalet toplum da büyük yaraların açılıp derinleşmesine sonu gelmeyen nefretsel kısır döngüye evrilir.Yeni toplum düzenin de çocuk yaştakiler eylemler için kullanılmakta ve ceza yasaları çocuklar için olan kanundan faydalanmakta.Ekonomik sorunlarla savrulan gençler kimlik arayışında suç çetelerinin maaşlı elemanı gibi kullanılmakta.Yeni ceza kanunları bu yapılanmayı göz önüne almak zorunda. Adalet sisteminin artık gerçekten milli olmasının zamanı geldi.İtalyan ceza kanunu isviçre medeni kanunu uygulamaları yapılan yamalarla tedavi edilmekten vaz geçilmeli.Biz Türk toplumu olarak farklı toplumsal yaşama sahibiz.Kanunlarımız da bu yapıya uygun yeniden yazılmalı.