” ZİRVEDEKİLER DAİMA YALNIZDIR…”
Başkan Erdoğan değişim ve dönüşümün adıdır. Hayali olmayanın hedefleri, hedefleri olmayanların gelecekleri olmaz diye yola çıkan Sayın Erdoğan, Türk siyasetine halkın içinden mazlum ve mağdurları anlamış birisi olarak geldi. Geçmişte vesayet rejimini idare edenlere kaostan beslenenlere göre ise Erdoğan daha fazla ilerlemeden hemen ezilmesi önü kesilmesi gereken birisiydi. Ak partiyi kurduğu seçimi kazandığı gün önüne engeller koyulmaya başlandı.
Aslında yalnızlığı o gün başladı. Sözde Cumhuriyet yürüyüşleri başlatıldı. 27 Nisan -e muhtırası verildi. Gezi olayları tertiplendi. MİT Müsteşarını ifadeye çağırma girişimi yapıldı.17/25 Aralık olayı tertiplendi. 15 Temmuz ihaneti yapıldı. Ülke uçurumun kenarından döndü. Sayın Erdoğan, tüm olumsuz oyunlara ve kurulan tuzaklara rağmen sistemin merkezine yürüdü ve ülkeyi yönetmek için zirveye oturdu. Erdoğan’ı öncelikle yol arkadaşı diye yanına aldıkları yalnız bıraktı. O, sadece ülkenin geleceğini, vatanın yarınını düşünüyor.
Gelecekte Tarih kitapları, Zirvede bir yalnız adam Recep Tayyip Erdoğan diye yazacak. Oynanan her oyun, kurulan her tuzak ve kriz anında bir süre kaderiyle baş başa kaldı.
Öncelikle TSK ve sivil siyasi otorite arasında tam uyum sağladı. İçeride birlik beraberlik sağlandı. TSK ve sivil siyasi otorite arasında çekişme bitince millet huzur buldu rahatladı. TSK ve sivil siyasi otorite Emperyalizme rest çekince ABD ve yandaşları Erdoğan’ı hedef alarak Türkiye’ye saldırdılar. Yeri geldi terör destekçisi ABD ve başkanı Trump: Türkiye belirlediğim sınırların dışına çıkarsa ekonomisini mahvederim diye tehdit etti. Bu günkü ekonomik krizi anlamayanlar, anlamak istemeyenler geri dönüp o günlere baksın. Sayın ERDOĞAN Amerika adına, taşeronluğu kabul etmedi, Kıbrıs’ta istenilen tavizi vermedi, Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e uzanan terör koridoruna, Kürt açılımı olarak kapı aralamadı. İçerideki muhalefete, dışarıdaki hainlere karşı hep Türkiye’yi savundu.
PKK, DEAŞ, DHKP – C, FETÖ terör örgütleriyle eşzamanlı ve topyekûn mücadele başlattığı, Ermenistan sınırını açmadığı, Somali’ye el uzattığı, Müslüman ve mazlumların dramını dünyaya duyurduğu, AB’nin ikiyüzlülüğünü dışa vurduğu, Yerli sanayi ve milli savunma yatırımlarını başlattığı, Çok sayıda mega ( önemli ) projeyi hayata geçirmeye çalıştığı,
Türkiye’nin Milli birlik ve bütünlüğünü savunduğu “Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Devlet” dediği, Türkiye’nin geleceği için yeni reformlar başlattığı vesayet odaklarına hizmet etmeyeceğim dediği, dış müdahaleyi kabul eden bir ülke olmak istemediği için dışarıdaki ve içerideki hainler ERDOĞAN’I hiç sevmediler, sevemediler. Çünkü” zirvedekiler daima yalnızdır…”
Tarihin garip bir tecellisidir ki; zirvedeki liderler, bulundukları yerde, yalnızdırlar. Zirvedeki liderlerin, ne kadar çok seveni varsa, o kadarda çok, nefret edeni vardır. Lider, ne kadar dik durursa, ne kadar güçlü olursa, ona olan nefret, o ölçüde artıyor ve şiddetleniyor.
Recep Tayyip Erdoğan`a da tarihte az rastlanır bir kin ve düşmanlık vardır. Kurulan tuzakları bozdu, zorluklardan kaçmadı, vatan için mücadeleyi bırakıp, gitmedi dik durdu. Dengeleri değiştirdi, haince planlanan ve uygulamaya konan oyunları bozan mazlumların umudu Dünya beşten büyüktür diyecek kadar ülkesini seven yürekli başkan Erdoğan’dır. Geçmişte olduğu gibi 7 değil, 70 düvel birden saldırıya geçti.
Recep Tayyip Erdoğan
Milli olun…
Yerli olun…
Vatana sahip çıkın diyor. Türkiye üzerine oynanan haince oyunları görüyor oyunları bozmak için canla başla çalışıyor. Bizlere anlatarak uyandırmaya çalışıyor. Bizler de yazarak anlatmaya gayret ediyoruz.
Başkan Erdoğan Türkiye’nin sorumlulukları var diyerek Türkiye’nin önüne yeni bir hedef ve vizyon koydu. Dışarıdakiler bunu anlamakta zorlanıyor olabilir, bunu anlarız. Fakat bizler içeride Başkan Erdoğan’ın kıymetini bilemiyor, anlamıyor Erdoğan’ı yalnız bırakıyoruz. Anlayacağınız Erdoğan yalnız bırakıldı!..
Devlet aklıyla bunu en iyi MHP lideri Sayın Bahçeli anladı ve ölümüne destek veriyor. Anladı çünkü ülkenin bakası her şeyden önce gelirdi. Bu nedenle Cumhur ittifakını kurdular. Bakmasını bilen görür. “ Görmek istemeyen göze ışık ne yapsın”
Koltuk kavgamızı, şahsi çıkar ve menfaatlerimizi bir kenara bırakmalıyız. Tarafsız bir gözle, elimizi vicdanımıza koyarak insafla düşünelim. Erdoğan’a milletçe sahip çıkalım.