AMAZON KADINLARI

AMAZON KADINLARI
DÜNYA DA AMAZON OLARAK BİLİNEN YERLER: Güney Amerika da yaklaşık beş buçuk milyon kilometre karelik bir alanı kaplar. Brezilya, Peru, Kolombiya, Venezuela, Ekvador, Bolivya, Guyana, Surinam ve Fransa Guyanası olmak üzere dokuz ülkenin sınırları içerisinde bulunur. Ormanların %60’ı Brezilya, %13’ü Peru sınırları içerisindedir. Amazon ormanları dünyada kalan yağmur ormanlarının yarısından fazlasını oluşturur ve dünyanın en büyük ormanıdır. Amazon ormanları, dünyadaki su kaynaklarının yüzde 20’sini oluşturur.
AMAZON NEDİR: Amazon sözcüğü “göğsü olmayan” anlamına gelen “amazos” sözcüğü ile ilişkilendirilmiştir. Amazon kadınları resimlerinde o zamanın erkek savaşçıları gibi tasvir edilmiştir. Genellikle at sırtında resmedilen Amazon kadınları hayvan derilerinden yapılmış zırhlar giyer ve ellerinde yay ya da mızrak tutarlardı.
AMAZON KADINLARI: Amazonlar, kadın savaşçılardan mitolojik bir ırktır. Kendi kanunlarını kendileri yapar, yiyecek ve barınak ihtiyaçlarını karşılama konusunda kendi yöntemlerini kullanırlardı. Ayrıca bu kadın savaşçıları yöneten bir kraliçeleri vardır. Amazon kadınları etraflarında erkek bulunmasına dayanamıyorlardır. Ancak soylarını devam ettirebilmeleri için gebe kalmaya ihtiyaç duyarlar ancak yalnızca gezginle ve tanımadıkları kişilerle çiftleşirlerdi. Doğan çocuk erkek olursa bu çocuğu babalarına gönderir ya da ölüme terk ederlerdi. Kız çocukları ise oldukça değerlidir. Kaderlerinde büyüyünce savaşçı olmak yazıldığı için küçüklükten itibaren buna göre bir eğitim görürlerdi. Amazonlara göre bir kadının sağ göğsü okçuluk yeteneği için engel oluşturabileceğinden sağ göğüslerini keserlerdi.
AMAZON KRALİÇESİ: Penthesilea, Yunan mitolojisinde, cesareti, silah kullanma becerisi ve bilgeliğiyle saygı duyulan Amazonların kraliçesi. Yunanlılara karşı savaşmak için bir Amazon ordusunu Truva’ya götürdü. Aşil’i öldürdüğü söylenir ancak Zeus onu hayata geri getirir ve Aşil de onu öldürür. Amazon kadınları, at süren savaşçılardır. Yunan edebiyatında, mitolojisinde ve sanatında ortaya çıkarlar ancak Karadeniz civarındaki gerçek savaşçı kadınlara dayanma ihtimalleri vardır. Amazon kadınları, üç Yunan kahramanı olan Herkül, Theseus ve Bellorofon’a karşı savaşmış ve kaybetmişlerdir.
AMAZON EFSANESİ: Amazonlar, M.Ö. 5. yüzyıldan kalma bir pişmiş toprak lekythos (yağ şişesi) üzerinde Yunanlarla savaşıyor. Amazonomachy olarak bilinen Amazon savaş sahneleri, antik Yunan sanatında popülerdi.
ANADOLU ve AMAZONLAR: Amazonlar Anadolu topraklarında doğmuş ve önemli bir güç olarak hem hikâyelerde hem de yazılı kaynaklarda anlatılmıştır. Birçok yazılı kaynağa göre anayurtları günümüzdeki Samsun ili Terme ilçesi yakınlarındaki Thermiskyra’dır. Ana erkil dünyanın savaşçıları olan Amazonlar iyi ok atabilmek için tek göğüslerini kesiyorlardı. İlkçağ insanlarından kalan eserlerde Amazonlardan birçok değer bulunur. Homeros onların Truva savaşlarına katıldığını yazar. Heredetos, Diodoros ve coğrafyacı Strabon onlardan söz ederler. Herakles ve Achilleus efsanelerinde de Amazonlar’dan bahsedilir. Sokrates ve Platon Amazonlar’ın Atina’ya saldırdıklarını bir gerçeklik olarak kabul ederler. Amazonların yaşadıkları söylenen bölgelerde, özellikle Anadolu ve Mora Yarımadasında, kabartma taş ve resim olarak, Amazonlar’ı temsil eden binlerce eser bulunmuştur. Son dönemlerde bulunan Urfa Halepli Bahçe deki Amazon Mozaikleri görülmeye değerdir. Mitoloji Amazonların savaşçılığından çok bahsetmektedir. Amazonlar nereden gelmiş olursa olsun Anadolu’nun yerli halkıdır. Truva savaşında ünlü savaşçı Hektor’un Aşil tarafından öldürülmesi ile Amazonlar da Anadolulu diğer halklar gibi Anadolu’nun en önemli kenti olan Truva’yı Akha (Grek) istilasına karşı korumak için yardıma gitmişlerdir. Amazonların ilişkilendirildiği en önemli halklar İskitler, Hititler ve Grekler’dir. Hatta Amazonlar İskitler’in eşleri ya da İskit erkekleri savaştan dönmeyince kendilerini savunmak zorunda kalan kadın savaşçılar olduğu da ileri sürülmektedir. Amazonların ilk kurduğu en önemli kent ve başkentleri, günümüzde Samsun’un Terme (Themiskyra) ilçesindeki Terme çayının (Thermodon) Karadeniz’e dökülen burnunda kurulmuştu. Anadolu da adı bilinen ancak kendi henüz keşfedilmemiş birçok antik kent mevcuttur. Amazon savaşçılarının Suriye, Trakya ve Anadolu akınlarından elde ettikleri ganimetlerle başkentleri Themiskyra (Terme) de çeşitli yapılar yaptırdıkları ve Ana tanrıçaları Artemis adına büyük bir anıt yaptırdıkları bilinmektedir. Artemis adına her yıl yapılan çeşitli festivallerde, ona çeşitli kurbanlar adamışlardır. Bu festivallerde yapılan çeşitli yarışmalarda Amazonlar savaşta göstermiş oldukları yeteneklerini sınamışlardır. Amazonların kendilerini “ayın kızları” olarak gördüklerini, ana tanrıça Kybele ve Artemis’in hizmetkarı olarak kabul ettiler. Bu nedenle kendilerine kendi dillerinde “Amız” yada “Amıs” adını taktılar. Daha sonraki dönemlerde ise bu ad Grekler ve Latinler tarafından Amazon’a dönüştürüldü.
KARADENİZ’İN AMAZON KADINLARI
1. Amazonların ilk yerleşim yeri Türkiye‘nin kuzeyindeki Karadeniz oldu. İlk olarak Karadeniz’deki Themiskyra şehrine yerleşen Amazonlar zaman içinde İzmir, Selçuk ve Yunan İmparatorluğu yakınlarında da yaşadı.
2. Amazonların yaşadığı Themiskyra köyünün Samsun’daki Terme ilçesi olduğu düşünülüyor. Samsun’da Amazon kadınlarının heykel ve eşyalarının sergilendiği iki buçuk dönüm genişliğinde yapay bir Amazon köyü de bulunuyor.
3. Savaşmayı yaşam biçimi olarak gören Amazon kadınları, daha iyi bir savaşçı olmak için vücutlarını yaralamaktan bile çekinmedi. Savaşta silah olarak ok ve yay kullanan bu kadınlar, daha hızlı ok atmak için sağ memelerini dağlıyordu.
4. Okçuluk konusundaki uzmanlıkları dillere destan olan Amazonlar, ok, mızrak ve kalkanların yanı sıra labris adı verilen çift taraflı ve keskin baltaları da çok iyi kullanırdı. Zaman içinde bu baltalar onların sembolü haline geldi.
5. Aralarına erkek sinek dahi kabul etmeyen bu kadınlar üremek için de komşu kabilelerdeki erkeklerle görüşüp doğurdukları kız çocuklarını kendileri gibi savaşçı bir kadın olarak yetiştiriyordu.
6. Amazonlar arasında yalnızca savaşta başarılı olan kadınların hamile kalmasına izin veriliyordu. Hamile kalacak olan kadın iki ay boyunca kabileden uzaklaşıyor, hamile kaldıktan sonra da geri geliyordu.
7. Hamile kaldıktan sonra erkek çocuk doğuran Amazon kadınları bu çocuğu komşu kabiledeki babasına teslim ediyor ve bir daha da yüzünü görmüyordu.
8. Yunan mitolojisinde geçen hikayelerde de sıkça söz edilen Amazon kadınlarının Milattan Önce 1200’lü yıllarda yaşadığı düşünülüyor.
9. Güney Amerika’daki Marnaon Nehri kıyısına giden İspanyol Kaşif Francisco de Orellana’ya, aralarında kadınların da olduğu bir grup saldırdı. Bu saldırının ardından Marnaon Nehri’nin adı Amazon Nehri olarak değişti.
AÇIKLAMA: Batıpark Amazon Adasında iki tepeye kafe ve seyir alanı olacak şekilde konumlandırılmış dev aslan figürlerinde gösteri merkezi, kafeterya ve hediyelik eşya satış reyonu yer almaktadır. Yine 2 aslan heykeli arasında dev bir amazon kadın heykeli ve heykellere yaklaşık 300 metre mesafede temsili bir amazon köyü bulunmaktadır.
M.Ö. 3 bin ila 2 bin yılları arasında, kentler-devletler kurup anaerkil bir şekilde hayatlarını sürdüren Amazonlar bir dönem Terme’de de yaşamışlardır. Onların anısına İlkadım Batıpark içerisinde bir Amazon Köyü oluşturulmuş ve bu yürekli, mert, savaşçı kadınların günlük yaşamını yansıtan balmumu heykelleri yerleştirilerek ziyaret açılmıştır.

27.11.2024
Zafer ALTINKESER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir