İstanbul Ekonomi Zirvesi her yıl aralık ayında uluslararası arenada yeni yatırım fırsatlarını tanıtma ve küresel iş dünyası paydaşlarını bir araya getirme misyonuyla ve farklı temalarda gerçekleştiriliyor. Zirve bu sene “Yapay Zeka ve Ekonomi” temasıyla düzenlendi. Zirvede yapay zeka, pek çok farklı sektör açısından uzmanların bir araya geldiği oturumlarda masaya yatırıldı.
Zirvede yerini alan Sanofi, yapay zeka ve yeniliğin sağlık sektörü ve insan sağlığı üzerinde yaratacağı gelişmeleri değerlendirmek üzere, “Sağlığın Geleceği: İnovasyon, yapay zeka ve dijital dönüşüm” başlıklı panele konuşmacılarıyla katıldı.
Moderatörlüğünü Gazeteci Aslı Şafak’ın üstlendiği panelde, Sanofi Veri ve Yapay Zeka Global Başkanı Kaoutar Sghiouer, yapay zeka sayesinde mümkün olan yenilikleri işlerine nasıl entegre ettiklerini ve yakın gelecekte sağlığın bu teknolojilerle nasıl dönüşeceğini anlattı.
Sanofi Avrasya Bölge Başkanı Cem Öztürk de konuyu yapay zekanın günlük iş akışlarında ve ilaç geliştirme konusunda sağladığı kolaylıklar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Teknoloji yazarı Serdar Kuzuloğlu, yapay zekanın insan hayatına sunduğu olasılıkları geniş bir perspektiften değerlendirirken, Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özgür Sezer ise Bakanlık olarak yapay zeka konusunda imza attıkları öncü uygulamalara değindi.
Etkinlikte AA muhabirine açıklamada bulunan Öztürk, Sanofi olarak yapay zekadan faydalandıklarını belirterek, “Bizim önceliğimiz insan hayatını iyileştirmek, insan ömrünü sağlıklı bir şekilde uzatmak. Dolayısıyla bilimin mucizelerinin peşinden koşuyoruz. Bilimin mucizelerinin peşinden koşarken de buluşlarımızın süresini ne kadar kısaltırsak bizim için o kadar iyi.” diye konuştu.
Yapay zekayı ilaç keşfinin süresinin kısaltılmasında da kullandıklarını aktaran Öztürk, “Bir ilacın keşfi yaklaşık olarak 7 yıl kadar bir süre alıyor. Aynı zamanda maliyetlerinin azaltılmasında da 2 milyar dolarla 20 milyar dolar arasında değişen bir maliyetten bahsediyoruz. Yapay zekayı ilaç keşfinin farklı aşamalarında kullanıp ürünlerin olabildiğince doğru zamanda, doğru şekilde piyasaya verilmesi için çabalıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“49 ülkeye ihracat yapıyoruz”
Öztürk, 2025 hedeflerinin arasında daha önceki yıllarda da olduğu gibi ülkeye, ekonomiye ve insan sağlığına katkıda bulunmanın yer aldığını dile getirerek, “Yaklaşık 2 bin kişilik bir şirketiz ve Türkiye’den dünyanın 49 ülkesine ihracat yapıyoruz. Türkiye, Avrasya dediğimiz Rusya ve çoğu Orta Doğu ülkesini içeren bölgenin tam merkezinde yer alıyor ve bu geniş coğrafyayı biz Türkiye’den yönetiyoruz. Türkiye bir merkez olarak var olmaya devam edecek. Ekonomiye katkılarımız devam edecek.” şeklinde konuştu.
Ekosisteme katkıda bulunmanın önemine değinen Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:
“Startupların önemini Kovid-19 döneminde özellikle tekrardan hatırladık. Bundan yaklaşık 4 yıl önce ‘PharmUP’ adında bir proje başlattık ve her sene hemen hemen beş tane startupımızı seçip hem Vivatech’e gönderiyoruz hem de gelişimlerine destek olacak imkanlar sunuyoruz. Amacımız bu ülkeden bir molekülün çıkması ve ülkeye ekonomik olarak katkı sunabilecek çalışmaların temelini atmak. Onun için biz devletimizle birlikte hem de startuplarla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”
